Christian Science Monitor, Hazreti Muhammed karikatürlerinin Müslümanlar arasındaki çelişkileri daha da artırdığı görüşüne yer veriyor. Gazete, Ortadoğu’da bir İslam İmparatorluğu kurmayı amaçlayan İran ve El Kaide’nin Müslümanlar arasında giderek daha fazla tepki topladığına dikkat çekiyor, buna karşılık demokratik yöntemleri kullanan Hamas ve Müslüman Kardeşler gibi örgütlerin ise kitle desteği sağladığına dikkat çekiyor.
"Bir çok radikal İslamcının en büyük yanılgısı, silah zoruyla kurulacak bir İslam birliğinin saygınlık kazandıracağını düşünmesidir. Oysa, dinde zorlama olmaz. Batının her yaptığı şeye düşmanca tavır almak Müslümanlığın imajını güçlendirmeye hizmet etmez. Elbette Batı, Müslümanları kendine düşman etmemek için daha dikkatli davranabilir ama Müslümanların kendi iç sorunlarını çözmeleri esas olarak kendilerine bağlıdır. Şimdilik radikaller daha ön planda gözüküyor. Ve radikallerin en azından bir kısmı, cephane sandığı yerine seçim sandığını tercih ediyor."
Boston Globe ise karikatür krizini değerlendirirken eleştirilerini özellikle İran ve Suriye hükümetlerine yöneltiyor. Gazete Suriye’nin, Lübnan nedeniyle uluslararası toplumdan gördüğü baskıyı azaltmak amacıyla gösterileri kışkırttığını, nükleer programı dolayısıyla zor günler yaşayan İran’ın da protestoları teşvik ederek İslam dünyasını kendi yanına çekmeyi amaçladığını öne sürüyor. Gazetenin eleştirilerinden Danimarka da nasibini alıyor.
"Bu üzücü provokasyon ve oportünizm öyküsünde, Danimarka başbakanının anlayışsızlığından da bahsetmek gerekiyor. Başbakan, geçen ekim ayında, tatmin edici bir özür açıklaması yaparak bütün tarafların durumu kurtarması hala mümkünken, Arap ülkelerinin büyükelçileriyle görüşmeyi reddetmişti. Ve sonuçta önlenmesi mümkün olan bu kriz, liberal demokratların zayıflatmak istediği grupları güçlendirirken, güçlendirmek istediği grupları da zayıflattı."
New York Times, savunma bakanlığının 439 milyar dolarlık bütçe teklifinde teröre karşı savaşla ilgisi olmayan bir çok projeye büyük miktarlar ayrılmasına rağmen, Irak’taki askerlerin temel ihtiyaçlarının göz ardı edilmesini eleştiriyor. Gazete, savunma bakanı Donald Rumsfeld’in somut tehditlerle mücadele yerine, hayali süper güçlerle mücadeleyi öne çıkarttığını ve bu ideolojik yaklaşımını bütçe teklifine de yansıttığını vurguluyor.
"Rumsfeld’in yönetimindeki savunma bakanlığı, Irak’taki gerçeklerin kendi varsayımlarına uymadığını hiçbir zaman kabullenmedi. Açıklanan bütçe ve dört yıllık plan da sanki Irak’taki çatışma hiç yaşanmamış veya benzer bir çatışmanın yeniden yaşanması ihtimali hiç yokmuş gibi bir varsayıma dayanıyor. Askerlerle iş yapan şirketler, zaten yeterince iyi bir durumda. Washington’un yardımına asıl ihtiyaç duyanlar, bu şirketler değil, Irak’taki askerlerdir."
Los Angeles Times, yapılan son araştırmalara göre sünnetli erkeklerin AIDS’e yakalanma riskinin çok daha düşük olduğunu belirtiyor. Amerika’nın gelecek yıl AIDS’le mücadele için dört milyar dolar harcamayı planladığını hatırlatan gazete, sünnetin yaygınlaştırılması için de özel bir çaba harcanmasını istiyor.
"Amerika, son dönemde AIDS’le mücadeleye ayırdığı paranın miktarını arttırdığı için takdir edilmelidir. Ayrıca sanayileşmiş ülkelerin oluşturduğu G-8 grubu da, 2010 yılında herkesin AIDS tedavisi görmesine imkan sağlayacak bir ortam oluşturma vaadinde bulundu. Doğru planlanmış bir sünnet programı, hem Amerika’nın hem de G-8’in yürüttüğü çabaların içine mutlaka dahil edilmelidir."
