Erişilebilirlik

Af Örgütü ABD'yi Eleştirdi


Uluslararası Af Örgütü, Amerika’nın terör zanlılarını tuttuğu Guantanamo Üssü’ndeki koşulları eleştirdi.

Örgütün raporunda 35 ülkeden 500 tutuklunun bulunduğu üsteki bazı mahkumların açlık grevi yaptığı, bazılarının intihara teşebbüs ettiği belirtiliyor.

Duruşmaların İkinci Turu Başladı

Amerika’nın, Küba’daki Guantanamo Askeri Üssünde tuttuğu terörist zanlılarının, bu üste yapılan duruşmalarının ikinci turu geçen hafta başladı. Duruşmalarda, bazı tutukluların ülkelerine iade edilip edilmeyeceği kararlaştırılacak. Duruşmaların ilk turu geçen yıl yapılmıştı. İdari İnceleme Kurulu, geçen yıl, 496 tutukludan 14’ünü serbest bırakmış; 113’ünü ülkelerine geri göndermişti. 30 tutuklunun dosyasıysa hala inceleniyor. Geri kalan kişilerin tutukluluk durumunun devam etmesi kararlaştırılmıştı.

Amerika'nın Sesi muhabiri Al Passin, Guanatanomo'yu ziyaret etti.

İdari İnceleme Kurulunda görev yapan birliğin komutanı, Yüzbaşı Pat Salsman, gazetecilere Guantanamo deniz üssünde, Delta Kışlası diye adlandırılan tutukevinin çevresini gezdirdi. İdari İnceleme Kurulunun oturumları dikenli tellerle kaplı yüksek tel örgülerin gerisindeki 7 numaralı binada yapılıyor: “Tutuklu, salonun ortasındaki sandalyeye oturtuluyor. Dikkat ederseniz, sandalye ayağının yanında bir zincir var – tutuklunun davranışlarına göre, bazen zincirleniyorlar. Tutuklunun yanında iki kişi duruyor: Biri tercüman; diğeriyse Yardımcı Subay...”

Yardımcı Subayın görevi, tutukluya, uygulanan usül ve kuralları anlatmak... Bu oturumlarda savunma avukatı bulunmuyor. Hatta, tam anlamıyla bir savcı da yok.

Bir subay, tutuklu aleyhinde toparlanmış kanıtları İdari İnceleme Kuruluna sunuyor. Tutukluya görüş bildirme hakkı tanınıyor. İfadesini veren tutuklu, daha sonra salondan çıkarılıyor – ve oturumda “gizli” deliler inceleniyor.

Guantanamo’da tutulan zanlıların sadece yarısı bu sürece katılmak istediğini bildirdi. Yüzbaşı Salsman anlatıyor: “Bizim sorumluluğumuz, tutuklunun hala bir tehdit oluşturup oluşturmadığını belirlemek. Bunu yaparken pek çok kaynağa başvuruyoruz. Tutuklu, İdari İnceleme Kuruluna gelir ve ifade verirse, o zaman, kararımızı vermeden önce bu bilgiyi de değerlendiriyoruz.”

Bu süreç, her yıl, her tutuklu için tekrarlanıyor. İdari İnceleme Kurulunun çalışması, yeni kurulan Askeri Komisyonunlardan farklı... Askeri Komisyonlar, savaş suçu işlemekle suçlanan tutukluları yargılamaya başladı. Şu ana kadar, 13 tutuklu, Askeri Komisyon tarafından savaş suçu işlemekle suçlanmış bulunuyor. Amerikan Anayasa Mahkemesi bu yargı sürecinin anayasal olup olmadığını belirlemeye çalışıyor.

İdari İnceleme Kurulunda her bir tutuklunun geçmişiyle ilgili ayrıntılı bilgiler gözden geçiriliyor. Kuruldaki subaylar, yargıç veya avukatlar değil. Yüzbaşı Salsman, bu subayların, komutanlık tecrübelerini kullanarak, tutukluların tehdit oluşturup oluşturmadığını tayin etmeye çalıştığını söylüyor.

Ancak, insan hakları örgütleri bu sürecin adil olmadığını; hatta yasalara aykırı olduğunu savunuyor.

New York’taki Anayasal Haklar Merkezinde çalışan Avukat Barbara Olshansky, Guantanamo’da 200 kadar tutukluyu temsil ediyor. “Bu son derece ilginç bir strateji. Amerika, teröre karşı ‘savaş’ ibaresini kullanıyor; ancak savaşlarda esirlere nasıl davranılması gerektiğini belirleyen Cenevre Sözleşmelerine uymuyor.”

Olshansky’e göre Guantanamo’da tutuklu bulunan kişilerin çoğu masum. Olshansky, 127 tutuklunun serbest bırakılmasının veya memleketlerine iade edilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu söylüyor; ancak buna rağmen, çok sayıda tutuklunun gerekçe göstermeden ve yasal hakları tanınmadan uzun süre hapsedildiğini vurguluyor.

“Terörle mücadele yeni bir şey değil. Biz yıllardır, teröristlerin tutuklanmasını ve Amerika’ya iade edilmesini sağlıyorduk. Bu kişileri yargılamakta da başarılı oluyorduk. Ancak, nedense, Başkan Bush, bu sürece bağlı kalmak istemediğini kararlaştırmış. Başkan yeni bir sistem geliştirmiş ve kanunlara ve uluslararası sözleşmelere uymaktan kaçınıyor. Bu da çok rahatsız edici bir şey – yani bunların hiçbir yasal dayanağı yok...”

Yüzbaşı Salsman, bu görüşe katılmıyor. Yüzbaşı, eski siteme oranla, bu yöntemle, tutuklulara serbest bırakılmaları için daha çok imkan tanındığı görüşünde...

“Bu uygulamanın bir başka benzeri emsali yok. Bir kere, bu savaşın bir klasik savaş olmadığını hatırlamalıyız. Ama, savaşlarda, esirler, savaşın sonuna kadar esir tutulur – veya esir değişimi yapılıncaya kadar tutuklu kalır. Şu anda, çatışmalar sürüyor; ve buna rağmen tutukluları memleketlerine iade etmek için girişimde bulunuyoruz. Aslında Cenevre Sözleşmeleri veya savaş kanunlarına göre, böyle bir şey yapmamız da gerekmiyor...”

İdari İnceleme Kurulunun geçen yıl aldığı kararlar uyarınca, Guanatanmo’da kalacak tutukluların sayısı 303 ila 333 arasında olacak. Çünkü, geçen yılki oturumlardan kalan 30 dava hala inceleme altında. Ancak transfer edilmeleri veya serbest bırakılmaları kararlaştırılan tutukluların daha aylar, hatta yıllar boyunca bu kışlada kalması bekleniyor.

Serbest bırakma kararı verildiğinde, Amerika Dışişleri Bakanlığı, tutuklunun vatandaşı olduğu ülkeyle iade çalışmalarına başlıyor. Bu süreç de çok yavaş ilerliyor. Örneğin, geçen yıl serbest bırakılması kararlaştırılan mahkumlardan 9’u hala Guantanamo’da bulunuyor.

XS
SM
MD
LG