Erişilebilirlik

Bush Politikalarını Savunacak


Başkan Bush, bu akşam (Türkiye saatiyle Çarşamba sabahı 04:00) Amerikan Kongresi'nin özel birleşik oturumunda yapacağı yıllık geleneksel Ulusa Sesleniş (Birliğin Durumu) konuşmasında önümüzdeki yıl boyunca izleyeceği politikaları anlatacak. Bu arada Amerika'da Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında ulusal güvenlik, Kongre’deki yolsuzluklar ve Anayasa Mahkemesi gibi konularda ciddi görüş ayrılıkları yaşanıyor.

Bush geçen hafta boyunca Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) tarafından yürütülen ülke içi casusluk programını savunan açıklamalar yaptı. Bush, söz konusu programın terör zanlılarıyla bağlantılı kişileri hedef aldığını söyledi ve "Bu program yasaldır, temel özgürlüklerin korunmasını amaçlamaktadır ve gereklidir” diye konuştu.

Muhalefetteki Demokrat Partililer ise, 1978 yılında kabul edilen bir yasaya göre, Amerika’da bireylerin izlenmesi için mahkeme kararı gerektiğini hatırlatıyor ve Başkan Bush’un yasaları çiğnediğini öne sürüyor. Temsilciler Meclisi Demokrat Parti Grup lideri, California milletvekili Nancy Pelosi şöyle diyor:

"Bu, özgürlüklerle güvenlik arasındaki denge konusunda süren çok önemli bir tartışma. Ülkemizin kurucuları bunu çok iyi kavramıştı. Bu nedenle de anayasaya dahil ettiler. Biz de anayasaya bağlılık yemini ettik.”

Kamuoyu yoklamaları ise, ülke içi casusluk programı konusunda Başkan Bush’a destek verenlerin çoğunlukta olduğunu gösteriyor. Örneğin New York Times gazetesi ile CBS Televizyonu'nun yaptırdığı bir ankete göre, halkın % 68’i hükümetin zanlı olarak gördüğü kişileri mahkeme kararı olmadan izlemesine destek veriyor. Ancak sıradan Amerikalıların telefon konuşmaları ile elektronik haberleşmelerinin izlenmesini destekleyenlerin oranı sadece % 28.

Demokratlar, Başkan Bush’un temel özgürlükleri ihlal ettiğini savunurken, Cumhuriyetçiler Amerikan halkının büyük bölümünün Bush’un terör zanlılarını yakalama çabasına destek vereceğine inanıyor.

Bu yıl yapılacak Kongre seçimlerinde, Cumhuriyetçi lobici Jack Abramoff’un adının karıştığı yolsuzluk skandalının da önemli bir gündem maddesi olması bekleniyor. Abramoff, bir Kongre üyesine rüşvet vermeye çalıştığını itiraf etti. Ancak Abramoff’tan veya müşterilerinden bağış ve hediye kabul eden bir çok Kongre üyesinin adının da bu skandala karışacağı sanılıyor. Anketler, skandal nedeniyle Kongre hakkında olumsuz düşünceler taşıyan Amerikalıların sayısının giderek arttığını gösteriyor. Demokratlar da seçmenlerin bu yıl Kasım ayındaki seçimde bu skandaldan Cumhuriyetçileri sorumlu tutacağına ve belki de Senato ve Temsilciler Meclisindeki Cumhuriyetçi çoğunluğa son vereceğine inanıyor.

Amerikan Senatosu’nda Demokrat Parti grup lideri olan Nevada senatörü Harry Reid bu konuda şunları söylüyor:

"Başkan, yapacağı konuşmada yolsuzluk kültürünü ortadan kaldırmak için neler yapacağını ve Amerika’yı daha güçlü kılmak bulduğu çözümleri anlatmalıdır.”

Cumhuriyetçi Partililer ise söz konusu bağışların bir kısmının Demokrat Partili Kongre üyelerine gittiğini belirtiyor ve Abramoff skandalının Washington’da lobicilik konusunda duyulan reform ihtiyacını gösterdiğini vurguluyor. Bu arada her iki partiden de lobicilerin verdiği hediyeleri kısıtlayacak reform önerileri gündeme geldi. Cumhuriyetçi Partili California milletvekili David Dreier bu önerileri şöyle değerlendiriyor:

"Çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldık, mevcut yasalar çiğnendi. Bütün şüpheleri ortadan kaldıracak bir reforma ihtiyaç olduğu çok açık.”

Virginia Üniversitesinden siyaset bilimi uzmanı Larry Sabato ise, iktidar partisi olmasından dolayı reformların hayata geçirilmesi konusunda Cumhuriyetçi Partinin daha fazla baskı göreceğini belirtiyor:

"Cumhuriyetçiler, ‘bakın, gördünüz sorunun çözümünü biz sağladık. Yani bu işi temizlemek için muhaliflerimize, Demokratlara oy vermeniz gerekmiyor’ diyebilirler. Ancak gerekli adımları atmazlarsa, genel seçim kampanyası sırasında Demokratların eline çok önemli bir koz vermiş olurlar.”

Yaşanan siyasi bölünmüşlüğün bir başka örneği de Başkan Bush’un Anayasa Mahkemesi üyeliği için aday gösterdiği yargıç Samuel Alito konusundaki tartışmalar... Yargıç Alito, Senato’daki Cumhuriyetçilerin oylarıyla Anayasa Mahkemesi üyeliğini garanti altına almış gibi görünüyor.

Ancak Demokrat senatörlerden çok azının Alito’ya destek vermesi bekleniyor. Geçmişte, Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösterilenler genellikle her iki partinin de desteğini alırdı ancak bugünkü gibi derin bir siyasi bölünmüşlüğün yaşandığı bir dönemde bunun gerçekleşmesi imkansız görünüyor.

XS
SM
MD
LG