Erişilebilirlik

Utah Eyaletinde Film Festivalleri


Geçtiğimiz hafta yüzlerce yönetmen, aktör ve yapımcı, günümüzün en saygın bağımsız film festivali olan Sundance için Utah eyaletinin Park City kasabasında bir araya geldi. Festivalin en önemli iki ödülü olan en iyi drama filmi ve en iyi belgesel ödülleri bu yıl Amerika’da yaşayan göçmenlerin geçtikleri zorlukları anlatan iki ayrı filme gitti.

Drama dalında en iyi film ödülüne layık görülen “Quinceanera” adlı film Los Angeles’ta yaşayan Latin Amerika kökenli bir grup gencin yaşadıkları mahalledeki değişimi konu alıyor. En iyi belgesel dalında ödül alan “God Grew Tired of Us” “Tanrı Bizden Sıkıldı” adlı yapım ise Sudan’da maruz kaldıkları şiddet ve istikrarsızlıktan kaçan üç mültecinin başından geçenleri anlatıyor.

Ödül alan bu iki filmin kısa süre içinde dünyanın bir çok ülkesinde vizyona girmesi ve büyük ilgi görmesi bekleniyor. Bağımsız filmler, günümüzde büyük bütçeli Hollywood yapımlarına alternatif olarak görülüyor. Birçok bağımsız film, saygın çevrelerden ilgi gördükten sonra daha fazla izleyiciye ulaşma imkanı buluyor ve böylelikle daha fazla gişe hasılatı elde edebiliyor. Ancak bu durum, bağımsız filmler için her zaman böyle değildi. Bir zamanlar film sanayiinin kıyısına itilen bağımsız film yönetmen ve yapımcıları filmlerini izleyicilerle buluşturmak için genellikle çok küçük sinema salonlarını kiralıyor ve filmler, uzun süre vizyonda kalan Hollywood yapımlarının aksine çok kısa süreliğine gösterilebiliyordu.

Sundance Film Festivali bağımsız film yapımcılarını deyim yerindeyse, gün ışığına çıkardı ve dar bütçeli film yapım projelerinde çalışan sinema emekçilerinin ürünlerini daha büyük kitlelere ulaştırmayı başardı. Aynı zamanda düzenlenen Sundance ve Slamdance Film Festivalleri Utah eyaletinin en büyük kayak merkezlerinden biri olan, 2002 Kış Olimpiyatlarının yapıldığı Park City kasabasını Hollywood’un gündemine taşıyor. Her Ocak ayında 7 bin nüfuslu Park City kasabası yüzlerce sinemacıyı ağırlıyor.

Park City Ticaret Odası Başkanı Craig McCarthy bu iki festival sayesinde kasabanın Hollywood’un ihtişamından ve parıltısından nasibini aldığını söylüyor:

McCarthy; " Film festivalleri sırasında kasabamıza 15 binden fazla sinemacı geliyor. Park City, genellikle kayak ve snowboard gibi kış sporlarının müdavimlerinin uğrak yeridir. Ancak oldukça farklı bir dünyadan gelen yüzlerce misafiri ağırlamak, kasabamıza ayrı bir canlılık ve renk katıyor. Hepimiz çok eğleniyoruz" diyor.

Park City Ticaret Odası Başkanı Craig McCarthy ayrıca Ocak ayında düzenlenen bu iki film festivalinin Park City kasabasına 22 milyon dolarlık gelir getirdiğinin altını çiziyor. Ancak Park City’ye gidemeyen milyonlarca bağımsız film meraklısı modern teknoloji sayesinde festival gündemini yakından takip edebiliyor.

Festivale katılan birçok film, kısa süre içinde Sundance’in aynı adı taşıyan televizyon kanalında gösterime giriyor. Bu filmler ayrıca birçok ülkede DVD olarak da satışa sunuluyor. Ancak sinemaseverlerin asıl yakından takip ettiği gelişmeler, İnternet üzerine yaşanıyor. Sundance Festivali ayrıca, festivalin resmi İnternet sitesi sundance.org’da bu yıl yarışmaya katılan filmleri İnternet üzerinden milyonlarca izleyiciye ulaştırıyor. Slamdance Film Festivali de slamdance.org’dan kısa filmlerin gösterimine olanak tanıyor.

Slamdance Film Festivali’nin kurucularından, bağımsız film yönetmeni Dan Mirvish Park City’deki festivallerin bir haftalık film gösterimlerinden çok daha fazla anlam taşır hale geldiklerini söylüyor:

Mirvish; " Her yıl ayrıca senaryo yarışmaları düzenliyoruz. Sürekli güncelleştirdiğimiz bir İnternet sitemiz var. Slamdance.org’dan yıl boyunca kısa filmleri izleyebilirsiniz. New York ve Los Angeles’ta her ay film gösterilerimiz oluyor. Dünyanın dört bir yanını geziyor, farklı bağımsız filmler bulmaya çalışıyoruz. Çin’den Şili’ye, Cannes’dan, Stockholm’e kadar bir çok yerde sinema etkinlikleri düzenliyoruz. Küresel çapta faaliyet gösterdiğimizi söylemek, mümkün " şeklinde konuşuyor...

Dan Mırvish, İnternet’in film festivallerinin düzenlenmesinde önemli katkıları olduğunu söylüyor. Kısa filmleri yıl boyu İnternet üzerine gösterdiklerini söyleyen Mirvish, amaçlarının, bu filmlerin izleyiciler tarafından değerlendirilmesi olduğunu belirtiyor. Sinemaseverlerin yıl boyunca değerlendirdiği ve yüksek not verdikleri kısa filmlerin daha sonra Park City’ye yarışmaya geldiğini söyleyen Mirvish, bu şekilde yıl boyunca yarışma düzenlemenin, sinema dünyası adına oldukça heyecan verici olduğunu anlatıyor...

Slamdance Bağımsız Film Festivali kurucusu Dan Mirvish, dijital video kameralar sayesinde artık herkesin her yerde film çekebilir hale geldiğini söylüyor:

"Küçük dijital kameralar her geçen yıl daha da geliştiriliyor. Artık 10 bin, 5 bin, 5 yüz, hatta 50 dolara bile film çekebilmeniz mümkün. Ses ve görüntü montajı gibi, çekimlerden sonra gereken işlemler için de iyi bir bilgisayar programı kullanabilirsiniz."

Dan Mirvish, Amerika’daki gayrimenkul piyasasını ve emlakçıları konu alan “Open House” adlı son filmini dijital video kamerayla çekmiş...DVD’si piyasaya sürülen ve müzikal komedi tarzındaki bu yapım, şimdiden bağımsız film tutkunları için bir klasik olmaya aday görünüyor:

Mirvish şöyle konuşuyor: "Gerek Amerika’da gerekse başka ülkelerde bir çok kişi “Open House” filmimi gösterdikleri partiler düzenliyor ve partilerinde çektikleri videoları bana gönderiyorlar. Hatta bazı liseler, müzikal komedi tarzındaki filmi sahneye koymayı planlıyor."

Hem Sundance, hem de Slamdance Film Festivalleri hafta sonunda düzenlenen ödül törenleriyle son buldu. Ancak her iki festival de 2007’de yarışacak bağımsız film adaylarını şimdiden kabul etmeye başlıyor.

XS
SM
MD
LG