İran, Güvenlik Konseyi’ne havale edilmesi durumunda tam kapasite uranyum zenginleştirmeye başlama tehdidinde bulundu.
İran’ın nükleer programıyla ilgili görüşmeleri yürüten Ali Laricani, bu açıklamayı Financial Times gazetesine yaptı.
İran, iki yıl aradan sonra bu ay başında yeniden nükleer yakıt araştırmalarına başladı. Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Atom Enerji Dairesi, 2 Şubat’ta yapacağı olağanüstü oturumda, konuyu görüşecek ve İran’ı Güvenlik Konseyi’ne sevk etme konusunu tartışacak.
Sadr'dan İran'a Destek
Bu arada, Iraklı Şii dinadamı Mukteda el Sadr, İran’ın saldırıya uğraması halinde kendisine bağlı milislerin İran’ı savunacağını söyledi. Sadr, dün Tahran’ı ziyareti sırasında bu açıklamayı yaptı.
Dün ayrıca, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamid Rıza Asefi, Fransa Cumhurbaşkanı Jaques Chirac’ın açıklamasını eleştirdi. Chirac, Fransa’nın devlet destekli bir terör saldırısına, nükleer silahlarla yanıt verebileceğini söylemişti.
'İran Avrupa'daki Hesaplarını Kapatmıyor'
Bu arada, İranlı yetkililer, Avrupa bankalarındaki hesaplarını kapattıkları yolunda yapılan açıklamayı yalanladı. Bankalardan para çekildiği yolundaki açıklama, Cuma günü İran Merkez Bankası Başkanı İbrahim Şeyhbani tarafından yapılmıştı. İranlı yetkili Avrupa bankalarından çekilen paranın, Asya ülkelerine aktarıldığını belirtmişti. Ancak Merkez Bankası Başkan yardımcısı Muhammed Cafer Mücerred, İran’ın döviz rezervlerini Asya ülkelerine aktarma planı olmadığını söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamid Rıza Asefi de, İran’ın Avrupa bankalarındaki hesaplarına dokunmadığını söyledi.
'İran BM'e Sevk Edilsin'
İran dün ayrıca Amerikan televizyonlarında yayınlanan siyasi tartışma programlarında da konu edildi. Cumhuriyetçi Partili Senatör John McCain, “Tahran’ı, nükleer programı nedeniyle yaptırım uygulanmak üzere Güvenlik Konseyi’ne sevk etme zamanı gelmiştir” dedi. McCain şöyle konuştu:
“Bu işin peşini bırakmayacağım. Sanıyorum Bush Yönetimi de konuyu çok yakında Güvenlik Konseyi’ne taşıyacaktır.”
Ancak İran’a karşı yaptırım kararı alınabilmesi pek de kolay değil. Konseyin iki daimi üyesi, Rusya ve Çin’e buna karşı çıkıyor. Demokrat Senatör Joseph Lieberman da İran’ın nükleer silah geliştirmesini önlemek için her yolun denenmesi gerektiğini söyledi:
“İngiltere, Fransa ve Almanya ile bu konuda beraberce çalışmamız önemlidir, ancak, çabalar son derece yavaş ilerlemektedir. Konuyu Birleşmiş Milletler’e taşımalıyız. Rusya ve Çin’in, İran’a karşı atmak isteyeceğimiz adımlara izin vereceği konusunda karamsarım. Öncelikle İran’a karşı gönüllü olarak ekonomik yaptırımlar uygulayacak bir koalisyon oluşturabiliriz. Dahası, İran’a karşı askeri bir operasyon seçeneğini hiçbir zaman gözardı etmemeliyiz.”
Cumhuriyetçi Senator John McCain de askeri seçeneğin göz ardı edilmemesini ve ancak son çare olarak buna başvurulması gerektiğini vurguladı.
İsrail Gelişmelerden Kaygılı İsrail, İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleme tehdidinde bulundu. Ancak, üst düzey İsrailli yetkililer, soruna önce diplomatik çözüm aranacağını söylüyor.İsrail Savunma Bakanı Şaul Mofaz, İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırı hazırlığında olduğunu ima etti.
Savunma Bakanı Mofaz, İsrail’in kendisini savunması gerektiğini ve İran’ın nükleer silah edinmesine izin veremeyeceğini söyledi.
Ancak, İsrail Savunma Bakanı, soruna önce diplomatik çözüm aranacağını da dile getirdi. İsrail, Amerika’nın İran’ı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sevk etme girişimini destekliyor. Mofaz, İran’a yaptırım uygulanmasının, şimdilik, en iyi politika olduğu görüşünde.
İsrail, İran’ın nükleer silah edinmesine zaten karşıydı. Ancak, İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın geçtiğimiz Ekim ayında ‘İsrail’in haritadan silinmesi gerekiyor’ şeklindeki açıklaması, İsraillileri daha da kaygılandırıyor.
İsrail hükümet sözcüsü Mark Regev, Amerika’nın ve Avrupa’nın bu konuda daha hızlı davranması gerektiğini belirtti.
Regev, İran’daki aşırı eğilimlilerin elinde nükleer silah bulunmasının kabul edilemeyeceğini söyledi.
İsrail hava kuvvetleri, 1981 yılında Irak’ın Osirak nükleer reaktörünü bombalamıştı. İsrailli yetkililer, diplomatik seçeneklerin tükenmesi durumunda, İran için de askeri seçeneğe başvurulabileceklerini belirtiyor.