Erişilebilirlik

Avusturya Türkiye'ye Mesafeli


Türkiye’yi, İngiltere’nin dönem başkanlığını yürüttüğü altı aylık dönemden farklı bir Avrupa Birliği bekliyor. 1 Ocak 2006’dan itibaren dönem başkanlığı görevini üstlenecek olan Avusturya çalışma programını Brüksel’de açıkladı. İngiltere’nin Ankara’yla müzakerelere başlama hedefini önceliklerinin ilk sıralarına koyduğu bir programın ardından, “önümüzdeki altı ayın patronu” olacak olan Avusturya’nın Türkiye konusuna yaklaşımı beklendiği gibi oldukça mesafeli.

Avusturya ve 2006’nın ikinci yarısında görev alacak olan Finlandiya’nın ortaklaşa hazırladıkları çalışma programına ilişkin bir basın toplantısı düzenleyen Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, Türkiye konusuna girmemeye özen gösteren çizgisiyle dikkat çekti. Taraması biten başlıklar konusunda Komisyon’un vereceği raporların inceleneceğini belirten Plassnik, müzakerelerin kendi dönemlerinde açılıp açılmayacağını söylemek için erken olduğunu belirtti. Başlıkların Avusturya döneminde açılması unsurunu dışlamadığını ifade eden Plassnik, Türkiye’yle ilgili sürecin daha önce alınan kararlar doğrultusunda devam edeceğinin altını çizdi.

Avusturya’nın Türkiye’yle hem ikili düzeyde hem de AB düzeyinde iyi ilişkiker içinde olduğunu ve herhangi bir sorunun bulunmadığını belirten Plassnik, Viyana’nın Türkiye’ye samimi davranacağını söyledi. Plassnik, Ankara’ya da Avusturya’nın yükümlülüklerini yerine getirmeyeceği konusunda bir şüphe içinde olunması gereksiz mesajını gönderdi.

2006 çalışma programında Türkiye konusu çok az bir yer tutuyor. 57 sayfadan oluşan programın sonlarında yer alan “Hırvatistan ve Türkiye” konulu paragrafta müzakere başlıklarının tarama sürecinin sonuçları ve Müzakere Çerçevesi’nde belirlenen esaslar doğrultusunda açılacağı belirtiliyor. “Her ülkenin kendi meziyetleri ışığında” değerlendirileceği de kullanılan ifadeler arasında yer alıyor.

Avusturya her ne kadar Türkiye’ye karşı belli bir soğukluk içinde olsa da, kamuoyu her ne kadar Türkiye karşıtlığı konusunda AB içinde liderlik bayrağını taşıyanlar arasında önemli bir konumda bulunsa da 1 Ocak’ta başlayıp 30 Haziran’da bitecek olan dönem başkanlığı sürecinde bu ülkeden “sübjektiflik dozu yüksek” bir yaklaşım beklenmiyor. Avusturya’nın, bu altı aylık süreçte profesyonelce davranmayı tercih ederek süreci duygusal değil mantıklı bir yaklaşımla geçirmeye önem vereceği öngörülüyor. Başka bir deyişle Türkiye için zaten sıkıntılarla dolu olan bu süreçte Avusturya kaynaklı “özel bir sıkıntı” beklenmiyor.

XS
SM
MD
LG