Erişilebilirlik

1 Aralık 2005: Bush'un Irak Konuşmasına Dikkat Çekiliyor


Medyanın Başkan Bush’un Irak’la ilgili olarak açıkladığı zafer stratejisi hakkındaki ortak görüşü, Bush’un bu konuşmasıyla Amerikan halkının desteğini yeniden kazanma çabasında olduğu yönünde. Washington Post, Başkan Bush’un Irak’tan çekilme konusunda yapay bir takvim belirlenmesine karşı çıkmakta haklı olduğunu belirtiyor. Ancak gazete, tıpkı savaşın başından bu yana olduğu gibi, Bush’un açıkladığı bu son stratejinin de bir dizi aşırı iyimser varsayıma dayandığı eleştirisinde bulunuyor:

"Bu strateji de 12 ay içinde mucizevi gelişmeler yaşanacağını varsayıyor; on binlerce Irak askerinin eğitileceğini, Şiiler, Sünniler ve Kürtler arsında bir siyasi uzlaşmaya varılacağını, yeniden inşa sürecinin hız kazanacağını, isyanın önemli ölçüde güç kaybedeceğini ve Amerikan askerlerinin sayısının yüzde 40 oranında azaltılacağını varsayıyor. Ama Iraklı liderler uzlaşmaya yanaşmaz ve ülkeyi parçalanmaya sürüklerse veya Irak güvenlik güçleri sorumluluğunu devraldıkları bölgelerde isyancıları bastıramazsa ne olacak?"

Christian Science Monitor ise, Başkan Bush’un Irak’ta sağlanan gelişme konusunda iyimser bir tablo çizdiğini belirtiyor ancak bu tablonun medyadaki haberlerle çeliştiğine dikkat çekiyor. Bush’un açıkladığı stratejiyi halkın desteğini kazanmaya yönelik yeni bir savaş olarak nitelendiren gazete, stratejinin başarılı olabilmesi için Irak güvenlik güçlerinin etnik ve dini özelliklerden arındırılarak ulusal bir kurum haline getirilmesinin şart olduğunu vurguluyor:

"Seçimle işbaşına gelmiş ve azınlıkları da temsil eden birleşik bir hükümet, petrol gelirlerinin adil dağıtılması ve temel hizmetlerin sağlanması Irak güvenlik güçlerinin profesyonel şekilde çalışmasını kolaylaştıracak faktörlerdir. Irak’ta zaferin iki önemli unsuru var. Bunlardan birincisi Irak güvenlik güçlerinin başarısı; ikincisi ise Amerikan halkının Bush’un başarı öykülerine inancıdır. Şimdiye kadar sadece bunların birincisiyle ilgili bir gelişme sağlanabilmiş durumda."

New York Times Dünya AIDS günü nedeniyle, hastalığın hızla yayılmasına karşın bir çok ülkenin gerekli önlemleri almamasını eleştiriyor. AIDS’le mücadeleye ayrılan paranın yetersiz olduğunu kaydeden gazete, bu paraların da yeterince verimli harcanmadığının altını çiziyor:

"Birleşmiş Milletler’in yayınladığı rapora göre, bu yıl beş milyon kişi HIV enfeksiyonu kapacak ve üç milyon 100 bin kişi AIDS’ten ölecek. Bu yıl, AIDS’le mücadele konusunda genel bir başarısızlık yaşandı. Zengin ülkeler, söz verdikleri parayı vermediler, yoksul ülkeler de gerekli siyasi iradeyi gösteremediler."

Boston Globe ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ülkedeki sivil toplum örgütlerini baskı altına alma girişimini eleştiriyor. Putin’in basını, yargı sistemini, enerji firmalarını ve bölge valilerini zaten denetim altına aldığını hatırlatan gazete, sivil toplum örgütlerinin de susturulmasıyla Rusya’nın tamamen baskıcı yönetime sahip olacağı görüşüne yer veriyor:

"Putin, daha önce de dev enerji şirketi Yukos’u ele geçirmek ve sahibi olan Mikhail Hodorkovsky’yi cezaevine göndermek için yargı sistemindeki bozukluklardan yararlanmıştı. Rus sivil toplumunu tam denetim altına almayı öngören bu yasa tasarısı da daha önce yaptıklarının bir uzantısı. Ancak birileri Putin’e Televizyon ve petrol şirketlerini gasp ettiği gibi Rus sivil toplumunu da gasp edemeyeceğini anlatmalıdır."
XS
SM
MD
LG