New York Times, Bosna savaşını sona erdiren Dayton anlaşmasının onuncu yıldönümünde bölgedeki durumu mercek altına alıyor. Dayton anlaşmasının barışı sağladığını ancak Bosna-Hersek’i birleştirmeyi başaramadığını belirten gazete, Boşnak, Hırvat ve Sırp liderlerin Amerika ve Avrupa’nın da baskısıyla anayasal değişiklikleri görüşmeye başlamasını önemli bir gelişme olarak değerlendiriyor.
"Dayton anlaşması artık bir fayda sağlamadığı gibi, Bosna’nın gelişmesinin önünde bir engel haline geldi. Bosna, uluslar arası toplumun vesayeti altında kaldığı sürece, Avrupa’nın yeni ülkeleri arasındaki yerini de alma fırsatını kaçıracaktır. Bunu önlemek Bosnalıların görevidir ve bu konuda atılacak ilk adım, ortak geleceklerinin daha etkin bir merkezi yönetimden geçtiğini kabul etmeleridir."
USA Today Bosna’daki durumla Irak’taki gelişmeleri kıyaslıyor ve Bosna’da yaşanan olumsuzlukların Irak’ta tekrarlanmaması için çıkartılması gereken dersleri sıralıyor. Uluslar arası toplumun ortak hareketinin önemini vurgulayan gazete, tıpkı Bosna’da olduğu gibi Irak’ta da uzun süreli bir mücadelenin gerekli olabileceğinin altını çiziyor:
"İşgal altındaki bir ülke, ne kadar sürede kendi ayakları üzerinde durabilir? Bosna, hala bu noktaya gelebilmiş değil ama Bosnalı liderler bu yönde çaba harcıyor. Bosnalı üç etnik grup Salı günü Washington’da bir araya gelerek anayasada yapılacak değişiklikler konusunda bir uzlaşmaya vardı. Bosna’nın Irak’tan çok daha ileride olduğunu gösteren bu durum belki geleceğe de bir ışık tutabilir."
Washington Post ise Katrina kasırgasından üç ay sonra New Orleans’taki durumu mercek altına alıyor. Bölgeden tahliye edilen 1,5 milyon insanın hala evlerine dönmediğini, eğitim, sağlık, elektrik ve su gibi hizmetlerin hala sağlanamadığını belirten gazete, kentin yeniden inşasıyla ilgili tartışmaların bir an önce sonuçlanmaması durumunda sorunun kısa sürede unutulabileceği uyarısında bulunuyor:
"Washington’un hafızası sağlam değildir ve daha şimdiden New Orleans’ın yeniden inşasının gereksiz olduğunu dile getirenler ortaya çıkmaya başladı bile. Louisiana’lı politikacılar hem eyalet düzeyinde hem de Kongrede New Orleans’ın geleceği konusunda bir uzlaşmaya varmalıdır. Vergi mükelleflerinden gelen paranın nereye harcanacağı konusunda Kongreyi ve yönetimi ikna etmeleri gerekir. Buna karşılık Kongrenin ve yönetimin de önerileri dinlemeye ve gerekli parayı vermeye istekli olması gerekir. Eski New Orleanslılar ancak bu sağlanırsa, yeniden evlerine dönmeyi göze alabilir."
Los Angeles Times Amerika’da tatil mevsiminin başlamasıyla artan alışveriş çılgınlığını Amerikan ekonomisine duyulan güvenin göstergesi olarak yorumluyor. Gazete, doğal felaketlere, savaşa, petrol fiyatlarındaki artışa ve yaşanan skandallara rağmen Amerikan ekonomisinin % 3.8’lik bir büyüme hızına ulaştığını vurguluyor:
"Elbette ufukta bazı kara bulutlar görünüyor. Yakıt maliyetleri yeniden artışa geçebilir, konut sektöründeki durgunluk ekonomiyi olumsuz etkileyebilir. Yeni yılda gelecek olan Aralık ayına ait kredi kartı ekstrelerinde faiz oranlarının arttığını görebiliriz. Ama ekonomi zaten siyah ve beyazdan değil, gri tonlardan oluşur. Yatırım ve kamu harcamalarındaki artış eğilimi gibi büyümeyi teşvik eden diğer güçlü unsurlar da göz önüne alındığında, tüketim azalsa bile ekonomi canlılığını koruyabilir."