New York Times, Amerika’da bazı eyaletlerde yapılan yerel seçimlerin sonuçlarını Başkan Bush’un siyasi nüfuzuna vurulan bir darbe olarak değerlendiriyor. Virginia ve New Jersey’deki valilik seçimlerini Demokrat Partili adayların kazandığını belirten gazete, seçim kampanyalarında karalama yöntemlerinin de ters teptiğini vurguluyor.
"Demokrat adaylar seçim kampanyası sırasında rakipleri ile Beyaz Saray arasında bir ilişki kurmaya çalıştı. Bu stratejinin başarısız olduğu tek yer ise Michael Bloomberg’in yeniden belediye başkanı seçildiği New York oldu. Ancak Cumhuriyetçilerin tek başarısının partiyle ilişkisi tartışmalı olan Bloomberg’le sınırlı olması, Bush yönetiminin ciddi bir sorun yaşadığı anlamına gelmektedir."
Washington Post ise, Azerbaycan’da yapılan parlamento seçimlerini mercek altına alıyor. Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in seçim sınavından geçemediğini savunan gazete, Amerika’nın Azerbaycan’la stratejik ortaklıktan vazgeçmesi gerektiği görüşünde.
"Azeriler ve komşu ülkeler bu kadar açık sorunların yaşandığı bir seçimden sonra, Aliyev’in bir Beyaz Saray ziyareti veya yeni askeri anlaşmalarla ödüllendirildiğini görürse, bu demokrasi açısından büyük bir geri adım olur. Eğer Azerbaycan gerçekten Amerika’nın stratejik ortağı olacaksa, önce gerçek bir demokrasiye sahip olmalıdır."
Fransa’daki şiddet olayları da gündemdeki yerini koruyor. Christian Science Monitor, olaylarla ilgili yorumunda, Amerika ile Avrupa’nın farklı kültürlere yaklaşımını kıyaslıyor. Gazete, İslam ülkelerinde Amerika’ya duyulan tepkiye rağmen, bir çok Müslüman’ın bu konuda Amerika’ya daha olumlu yaklaştığına dikkat çekiyor:
"Fransa’daki olayların şiddeti etnik azınlıkların yaşamını düzeltmeye yönelik çabaları muhakkak hızlandıracaktır. Ama başta Fransa olmak üzere bütün Avrupa’nın bir zihniyet değişikliğine de ihtiyacı var. Amerikalılar farklı kültürlerin birarada yaşamasının ekonomiye yük olmadığına, tam aksine ekonomik büyümeyi teşvik ettiğine inanıyor. Avrupalıların bundan ders alması gerekir."
Boston Globe gazetesi ise Bush yönetiminin bir yandan serbest ticareti savunurken bir yandan da korumacı politikalar uygulamasını eleştiriyor. Yönetimin, Kanada’dan ithal edilen keresteye Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşmasını aykırı biçimde gümrük vergisi uyguladığını hatırlatan gazete, bu anlayışla Kuzey ve Güney Amerika kıtalarını kapsayan bir serbest ticaret anlaşmasını başka ülkelere kabul ettirmenin zor olacağı yorumunda bulunuyor:
"Kereste anlaşmazlığına benzeyen bir başka konu da, Amerika’nın Dünya Ticaret Örgütü’nün kararına rağmen pamuk üreticilerine uyguladığı sübvansiyonu kaldırmaması. Bu sübvansiyonlar nedeniyle dünya pamuk fiyatları düşüyor. Brezilya, Kongrenin sübvansiyonları kaldırmaması durumunda Amerikan mallarına karşı misillemede bulunacağını açıkladı. Amerikalı pamuk üreticileri ile kereste şirketlerinin Kongre üzerindeki egemenliği sürdüğü müddetçe, Bush’un serbest ticaret söylemi dünyanın bu bölümünde fazla bir yankı bulmayacaktır."