Washington Post İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın “İsrail haritadan silinmelidir” açıklamasına sert tepki gösteriyor. Gazete, bu açıklamayı İran’ın Avrupa ve Amerika’yla uzlaşma niyetinde olmadığının ve Ortadoğu’da barış girişimlerini kabul etmeyeceğinin bir göstergesi olarak yorumluyor.
"Ahmedinejad’ın kabalığı ve İran halkının yaşam düzeyini artırma yönünde verdiği popülist sözleri yerine getirmedeki başarısızlığı, Batı'ya karşı farklı bir yaklaşım geliştirmesine neden oluyor. Genç İranlıların büyük bir kısmı, Ahmedinejad’ın aksine Batıyla iyi ilişkilere sahip müreffeh ve demokratik bir İran’da yaşamak istiyor. Batı, İran’ı tam tersi bir istikamete sürüklemek isteyen bu nefret dolu fikrin sahibini dışlayarak genç İranlıları desteklemelidir."
Christian Science Monitor 8 Ekim depremi sonrasında Pakistan’da yaklaşık üç milyon kişinin yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtiyor ve kışın yaklaşmasıyla bölgedeki durumun daha da kötüleştiğini vurguluyor. Gazete, yardımın zamanında ulaşmaması durumunda, açlık, soğuk ve hastalıktan ölecek insan sayısının depremde ölenlerin sayısını aşacağı uyarısında bulunuyor:
"Pakistan’da yaşanan insani krizin yanı sıra kışın yaklaşıyor olması da daha kapsamlı bir yardımın önemini ortaya koyuyor. Olayın siyasi boyutu da, durumun aciliyetini artırıyor. Örneğin tsunami sonrasında Amerika’nın Müslüman Endonezya’ya yaptığı kapsamlı yardım, bu ülkeyle ilişkilerin geliştirilmesini sağlamıştı. Pakistan’a yapılacak hızlı bir yardım da, Amerika’nın bu ülkedeki imajını değiştirebilir."
New York Times, Afganistan’daki parlamento seçimlerinin sonuçlarını mercek altına alıyor. Aşırı dincilerin, eski Taleban önderlerinin ve uyuşturucu kaçakçılarının da meclise girmeye hak kazandığını belirten gazete, buna karşılık 68 kadının ve demokrat kişilerin de milletvekili seçildiğini vurguluyor. Yapılan yorumda, Afganistan’ın ilerlemesi için Amerika’nın yardımına ihtiyaç duyduğu görüşüne de yer veriliyor:
"Amerikalılar, baskı ve nefret dolu Taleban yönetimini devirerek Afgan halkına yeni bir demokratik başlangıç imkanı verdikleri için kendileriyle gurur duyabilir. Fakat sağlanan başarılar hala çok kırılgan. Yılda iki milyar dolara ek olarak verilecek 1 milyar Dolar daha, akıllıca kullanılmak koşuluyla, ilerleme yolunda ciddi katkı sağlayacaktır."
Los Angeles Times ise Malatya’daki 0-6 yaş çocuk yuvasında yaşanan skandalı Amberin Zaman imzalı bir haberle sayfalarına taşıyor. Çocuklara uygulanan şiddetin ayrıntılarıyla aktarıldığı haberde, siyasi liderlerin yaşananları kınamasına rağmen, olayın Avrupa Birliği’yle ilişkileri de etkileyebileceği ifade ediliyor:
"Yıllar süren tartışmaların ardından bu ay başında Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlayan Avrupa Birliği, Türkiye’nin insan hakları konusundaki kötü sicilinin, üyeliğe engel oluşturacağını uzun süredir belirtiyordu. Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, on yıl sürmesi beklenen müzakerelerin başlamasıyla birlikte, Türkiye’nin bu alandaki denetimlerini daha da artırması gerekeceğini söylemişti. Avrupa Birliği’nin eleştirileri şimdiye kadar daha çok siyasi tutuklulara ve Kürtlere yapılan uygulamalar konusunda yoğunlaşıyordu. Fakat artık, devlet denetimindeki çocuk yuvaları ve ıslahevlerinde yaşananlar da gündeme gelmeye başladı."
"Ahmedinejad’ın kabalığı ve İran halkının yaşam düzeyini artırma yönünde verdiği popülist sözleri yerine getirmedeki başarısızlığı, Batı'ya karşı farklı bir yaklaşım geliştirmesine neden oluyor. Genç İranlıların büyük bir kısmı, Ahmedinejad’ın aksine Batıyla iyi ilişkilere sahip müreffeh ve demokratik bir İran’da yaşamak istiyor. Batı, İran’ı tam tersi bir istikamete sürüklemek isteyen bu nefret dolu fikrin sahibini dışlayarak genç İranlıları desteklemelidir."
Christian Science Monitor 8 Ekim depremi sonrasında Pakistan’da yaklaşık üç milyon kişinin yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtiyor ve kışın yaklaşmasıyla bölgedeki durumun daha da kötüleştiğini vurguluyor. Gazete, yardımın zamanında ulaşmaması durumunda, açlık, soğuk ve hastalıktan ölecek insan sayısının depremde ölenlerin sayısını aşacağı uyarısında bulunuyor:
"Pakistan’da yaşanan insani krizin yanı sıra kışın yaklaşıyor olması da daha kapsamlı bir yardımın önemini ortaya koyuyor. Olayın siyasi boyutu da, durumun aciliyetini artırıyor. Örneğin tsunami sonrasında Amerika’nın Müslüman Endonezya’ya yaptığı kapsamlı yardım, bu ülkeyle ilişkilerin geliştirilmesini sağlamıştı. Pakistan’a yapılacak hızlı bir yardım da, Amerika’nın bu ülkedeki imajını değiştirebilir."
New York Times, Afganistan’daki parlamento seçimlerinin sonuçlarını mercek altına alıyor. Aşırı dincilerin, eski Taleban önderlerinin ve uyuşturucu kaçakçılarının da meclise girmeye hak kazandığını belirten gazete, buna karşılık 68 kadının ve demokrat kişilerin de milletvekili seçildiğini vurguluyor. Yapılan yorumda, Afganistan’ın ilerlemesi için Amerika’nın yardımına ihtiyaç duyduğu görüşüne de yer veriliyor:
"Amerikalılar, baskı ve nefret dolu Taleban yönetimini devirerek Afgan halkına yeni bir demokratik başlangıç imkanı verdikleri için kendileriyle gurur duyabilir. Fakat sağlanan başarılar hala çok kırılgan. Yılda iki milyar dolara ek olarak verilecek 1 milyar Dolar daha, akıllıca kullanılmak koşuluyla, ilerleme yolunda ciddi katkı sağlayacaktır."
Los Angeles Times ise Malatya’daki 0-6 yaş çocuk yuvasında yaşanan skandalı Amberin Zaman imzalı bir haberle sayfalarına taşıyor. Çocuklara uygulanan şiddetin ayrıntılarıyla aktarıldığı haberde, siyasi liderlerin yaşananları kınamasına rağmen, olayın Avrupa Birliği’yle ilişkileri de etkileyebileceği ifade ediliyor:
"Yıllar süren tartışmaların ardından bu ay başında Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlayan Avrupa Birliği, Türkiye’nin insan hakları konusundaki kötü sicilinin, üyeliğe engel oluşturacağını uzun süredir belirtiyordu. Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, on yıl sürmesi beklenen müzakerelerin başlamasıyla birlikte, Türkiye’nin bu alandaki denetimlerini daha da artırması gerekeceğini söylemişti. Avrupa Birliği’nin eleştirileri şimdiye kadar daha çok siyasi tutuklulara ve Kürtlere yapılan uygulamalar konusunda yoğunlaşıyordu. Fakat artık, devlet denetimindeki çocuk yuvaları ve ıslahevlerinde yaşananlar da gündeme gelmeye başladı."