Erişilebilirlik

30 Eylül 2005: Türkiye Zihinsel Engelliler Raporu Değerlendiriliyor


Merkezi Washington’da bulunan Uluslararası Zihinsel Engelliler Hakları Merkezi’nin Türkiye’deki zihinsel engellilere yönelik uygulamaları eleştiren raporu bugünkü New York Times tarafından da ele alınıyor. Raporda, Türkiye’de zihinsel engellilere anestezi olmadan elektroşok tedavisi uygulandığı, bazı hastaların açlık ve susuzluktan öldüğü yönünde bilgilere yer verildiğini hatırlatan gazete, bu uygulamalara son verilmesi çağrısında bulunuyor.

"Modern bir ülkede, ortaçağa özgü bu uygulamalar nasıl kullanılabilir? Bunun nedenlerinden biri, bu kuruluşların gözden uzak olması. Bir başka neden ise, Türkiye’de insan hakları kültürünün eksikliği. Türk vatandaşları, geçmişte kendilerini fazlasıyla korkutan devlete karşı çıkmaya pek cesaret edemiyor. Türkiye’deki bazı kuruluşlar bu raporun, tam da AB üyelik müzakerelerinin başlamasından önce yayınlanmasını eleştiriyor. Fakat bu müzakereler, Avrupalı uzmanların bu konudaki kriterleri yakalaması için Türkiye’yle birlikte çalışması için bir fırsattır."

Washington Post’ta ise 6-7 Eylül olayları, Ermeni soykırım iddialarıyla, Varlık Vergisi ve Rum Ortodoks Patrikhanesinin Ekümenikliği ile ilgili olarak Türkiye’de son dönemde yoğunlaşan tartışmaları ele alan bir haber dikkat çekiyor. Karl Vick imzalı haberde, Türkiye’deki bu tartışmalar milliyetçilikle tarihin çatışması olarak yorumlanıyor.

"Bu kadar milliyetçi bir ülke çok ender bulunur. Türkler, etraflarının düşmanlarla çevrili olduğuna ve ancak kendilerine güvenebileceklerine dair bir inançla yetiştiriliyor. Üniter devlet anlayışı bütün vatandaşları Türk olarak görüyor ve bunun dışındaki bir yaklaşımı büyük bir tehdit olarak algılıyor."

Christian Science Monitor ise Cumhuriyetçi Teksas milletvekili Tom DeLay hakkında seçim kampanyasında yolsuzluk yaptığı iddiasıyla dava açılmasını değerlendiriyor. DeLay hakkında nihai kararı yargının vereceğini vurgulayan gazete, esas olarak seçim kampanyalarına bağış toplanmasıyla ilgili uygulamaların gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor.

"Bir jüri veya bir yargıç aksini söyleyene kadar DeLay’in suçsuz olduğunu varsaymak zorundayız. Ancak bu iddialar, para ile iktidar arasındaki çarpık ilişkileri de gün ışığına çıkardı. Teksas’taki ve diğer bazı yerlerdeki örnekler, özel bağışlara sınırlama getirildiğinde, paranın adaylara daha farklı yollardan aktığını gösteriyor. Bu olayın ardından seçim kampanyalarının kamu fonları tarafından finansmanına ağırlık verilebilir. Bazı eyaletler bu yönde adımlar atıyor. Bu olayın ardından bu eğilim ağırlık kazanabilir."

New York Post yazarı Amir Taheri ise, Başkan Bush’un imajını düzeltmek amacıyla Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye turuna çıkan dışişleri bakan yardımcısı Karen Hughes’ın temaslarından yola çıkarak “Araplar gerçekten Amerikan karşıtı mıdır?” diye soruyor. Yazar, Arap dünyasındaki Amerikan karşıtlığının büyük ölçüde muhalif Amerikalı aydınlardan ithal edildiğini öne sürüyor.

"Karen Hughes’ın Araplara ulaşmak için yapacağı en iyi iş, Amerika konusundaki tartışmada farklı düşünenler de olduğunu göstermektir. Noam Chomsky’nin Amerika’nın sadece Orta Asya’da bir boru hattı yapmak için altı milyon Afgan’ı öldürmeyi planladığı düşüncesine Amerikalıların büyük bir kısmının katılmadığını göstermektir. Hughes’ın amacı, Arapların Amerika’ya hayran olmasını sağlamak değil, bütün çelişkileriyle birlikte Amerika’yı anlamasını sağlamak olmalıdır."

XS
SM
MD
LG