Erişilebilirlik

Denktaş: Umudumuz Kırıldı


AB'nin üzerinde uzlaşmaya varıldığı açıklanan Kıbrıs konusundaki karşı deklarasyonda, son dakika pürüz çıkması ve Kıbrıs Rum Kesiminin metindeki "Kıbrıs sorununun çözüm zemini BM'dir" ifadesinin yerine, "Kıbrıs sorunu AB içinde çözülmelidir" ifadesinin yer almasını istemesi ve deklarasyonu engellemesi üzerine Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, New York’ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş ile görüştü. Bu toplantının ardından Amerika'nın Sesi'ne özel bir röportaj veren Denktaş ile New York muhabirimiz Elif Özmenek konuştu:

Soru: Avrupa Birliği içinden Kıbrıs konusunda karışık mesajlar geliyor. Bir yandan Kıbrıs Rum Kesimi AB'nin karşı deklarasyon metnini engellerken, diğer taraftan da Papadopulos, gazetecilere yaptığı açıklamada, “AB içinde, katılım müzakerelerinin 3 Ekim'de başlamaması gerektiğini söyleyen bir ülke yok” dedi. Siz bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz.

Serdar Denktaş: Referandumdaki hayır oyuna rağmen, AB üyesi haline gelmesi zaten Kıbrıslı Rumların çözüm isteğini tamamen ortadan kaldırmıştır. İstek zaten yoktu. Belki bir ihtiyaç oluşabilirdi, o da artık kalmamıştır. Papadopoulos, Genel Sekterin raporunda belirttiği referandum sonra Türkler üzerinde izolasyonlar kalkmalı sözlerine rağmen, AB hukuğunu kullanarak bırakın izolasyonların ortadan kalkması, izolasyonların artması yönünde uğraş vermektedir. AB üyeleri de kendi iç alışkanlıkları nedeniyle üye ülkenin haklarını korumak için uğraş vermektedir. Ama unuttukları tek şey, bahse konu üye ülke 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti değil, Kıbrıs Rumları tarafından işgal altında olan Kıbrıs Cumhuriyeti’dir. Kıbrıslı Türkler orada temsil edilmemektedir. Bütün bunlar gözden kaçırılınca maalesef Papadopoulos da bu şımarık tutumunu devam ettirebilmektedir rahatlıkla. AB şimdi Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün altına bu yaklaşımla bir imza atmaktadır. Ümit ederim izlemekte oldukları yolun yanlışlığını görür ve erken zamanda bu yanlıştan dönerler. 3 Ekim itibariyle Türkiye’nin süreci başlayacaktır. O süreç içerisinde, o kanal içersinde daha fazla baskı altına alınabileceği için bu olacaktır. Rum tarafının düşüncesi, eğer Türkiye’nin AB perspektifinden kopmadan o sürecin içine girmesini sağlarlarsa çok daha fazla baskı imkanı bulacaklar. Çünkü her bölümün açılışında ve kapanışında bir Rum oyununa ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaç nedeniyle çok daha rahat baskı altına alabiliriz diye düşünmektedirler. Şu anki tavırlarının tümü 3 Ekim’e kadar son ana kadar devam edecek olan, belki bu tavrımla birşey koparırım düşüncesinden kaynaklanan, ama 3 Ekim geldiğinde diğer bütün üyelerden çok daha istekle olumlu oy verecek olan bir yönetimin tavrıdır. Rum tarafının yaklaşımlarını artık çok iyi biliyoruz. Ben inanmıyorum ki Kıbrıslı Rumlardan kaynaklanan bir sorun çıkacaktır 3 Ekim öncesinde. Süreç başlayacaktır. Türkiye olumlu oyu bütün üyelerden alacaktır ve Kıbrıslı Rumlar bunu engellemek için bir uğraş içinde olmayacaktır. Şu an yaptıkları tamamen propogandaya yönelik, belki işte “3 Ekim nedeniyle de birşey kaparım’’ düşüncesinden hareket eden tipik Bizans entrikalarının olgunlaştırdığı bir yaklaşım şeklidir.

Soru: Kuzey Kıbrıs halkının AB sürecinde adada kalıcı çözüm konusunda görüşleri ne yöndedir? Kamuoyu araştırmaları ne göstermekte?

Serdar Denktaş: Kıbrıs Türk halkının beklentileri, ümitleri kırılmıştır. AB’nin yaklaşımı, dünyanın yaklaşımı, izolasyonların hala daha kırılamamış olması, halkta giderek bir öfkeye neden olmaktadır. Rum tarafının açıklamaları Türk yönelik davranışları, Rum yönetiminin kendi tutumları Kıbrıs’ta hakikaten çözüme yönelik istenci giderek zayıflatmaktadır. Bunu biz ısrarla söylüyoruz, vurguluyoruz. Çünkü Kıbrıs Türkleri’nin çözüme ihtiyacı vardır. Kamuoyu araştırmalarında görülen şudur, giderek Rumlarla müşterek bir çözüme olan talep istek giderek düşmekte, gerilemektedir.

Soru: New York’ta bulunduğunuz sürede BM Genel Sekreter Kofi Annan’la görüşmeyi planlıyor musunuz?

Serdar Denktaş: Genel Sekreter Kofi Annan’la görüşmeyeceğim. Birçok ülke temsilcisi ve dışişleri bakanlarıyla görüşmem olacak. BM çeşitli seviyelerindeki elemanlarla görüşme imkanı olacak. Genel Sekreter’den bu dönem için bir randevu talebim olmadı. Ancak yeni atanan temsilciyle görüşeceğim. BM Barış Gücü Temsilcisi ile de buluşacağım.

Soru: Sayın Denktaş, BM Genel Sekteri’nden beklentiniz tam olarak nedir?

Serdar Denktaş: Referandumdan sonra Genel Sekreter’in raporunun onaylanmamış olması ve Genel Sekreterin Kıbrıs’ta her iki taraf da çözüme hazır oluncaya kadar adım atmama yönündeki, kendine göre haklı tavrı, bir anlamda da Kıbrıslı Türkler’in cezalandırılmasının devamı anlamına geliyor. Çünkü BM adım atmadığı sürece Rum tarafı Kıbrıs sorununu AB şemsiyesi altına çekme yönünde yol katetmektedir. AB prensipleri içerisine sıkışmış bir Kıbrıs sorununu çözme hareketi, tam anlamıyla işleri daha da karmaşık hale getirecektir. O nedenle bizim beklentimiz BM Genel Sekreteri’nin insiyatif alarak adım atmasıdır. Konunun BM şemsiyesi altında çözümlenebileceği herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Sadece Rumlar son derece sinsi bir şekilde bu BM çatısı altından çıkıp AB şemsiyesi altına sokmak istemektedir, çünkü orada kendilerini daha güçlü hissetmektedir. Buna izin vermemeli Genel Sekreter. Atacağı adım her ne ise, bunu engelleyici bir adım olmalı ve unutulmamalıdır. Referandumda Kıbrıslı Türkler tarafından onaylanan Annan planı, Kıbrıslı Türkler açısından son derece büyük özveri ve taviz anlamına gelmiştir. Bu özveri ve tavizde niye bulundu Kıbrıs Türkü? Dünyayla bütünleşmek için. O plandan daha da geri bir noktaya çekilmemiz asla kabul edilecek birşey değildir. Baskıların yönlendirmelerin Türkiye ve Kıbrıs Türkleri üzerinde değil, Yunanistan ve Rum tarafı üzerinde olması gerekmektedir. Aksi takdirde çözümsüzlük Kıbrıs’ta devam edecektir.

Soru: Dışişleri Bakanı Abdullah Gül haftasonunda Yunan meslektaşı Petros Molivyatis ile bir görüşme yaptı. Bu ikili görüşmeden sonra Yunanistan Başbakanı Karamanlis’in Kasım’da Ankara’ya gideceğini açıklandı. Karamanlis’in gelmesi için yeni bir sürecin başlangıcı diyebilir miyiz?

Serdar Denktaş: Biz Kıbrıs’tan baktığımızda, yeni bir sürecin başlaması ihtimalini görmüyoruz. Karamanlis’in Türkiye’ye gelmesi iyi bir gelişmedir, olumlu bir gelişmedir. Ancak bunun Kıbrıs Rum tarafına sirayet edeceği konusunda ümidim, maalesef, pek yok. İzleyeceğiz, göreceğiz. Ancak çözüm konusunda ümitlerim ve Kıbrıs Türkü’nün ümidi oldukça azalmıştır, onu da açıkça söylemek lazım.

XS
SM
MD
LG