Erişilebilirlik

'Çin Uygurlara Yine Baskıya Hazırlanıyor'


Çin hükümetinin resmen Şincan diye adlandırdığı Doğu Türkistan’da Uygurlara karşı yeni bir güvenlik kampanyası açmaya hazırlandığı bildiriliyor. Sürgündeki Uygur liderler ve insan hakları eylemcileri bu kaygıyı dile getirirken, Çin’in Komünist yöneticileri de bölgede terörist grupların faaliyet gösterdiğini öne sürerek uyarıda bulunuyor.

Amerika’nın Sesi Muhabiri Luis Ramirez’in Pekin’den verdiği haber:

İnsan hakları eylemcileri, Çin komünist hükümetinin Şincan bölgesinde etnik Uygurlara baskı uygulamak için sık sık terörle mücadele yasalarını kullandığını belirtiyor. Uygur Özerk Bölgesi diye de anılan Şincan, Uygurların ana vatanı ve birçok Uygur, bölgenin Doğu Türkistan adı altında bağımsızlığına kavuşmasını istiyor.

Dış ülkelerde sürgünde yaşayan Uygurlar bölgeden aldıkları haberlere göre, son haftalarda Çin makamları “ayrılıkçı” diye tanımladıkları Uygurları gözaltına alıyor. Bu tutuklamalar ve Çin Komünist Parti yetkililerinin son zamanda yaptıkları uyarılar, Uygurlar tarafından yaklaşan iki önemli yıldönümü öncesinde Çin’in bölgede yeni bir baskı kampanyasına hazırlandığını gösteren işaretler olarak yorumlanıyor.

11 Eylül ve 1 Ekim tarihleri, Çin Komünist hükümetinin Şinjan ya da Doğu Türkistan bölgesini ele geçirmesinin 50’inci yıldönümü olacak.

Bölgenin Komünist Parti lideri Wang Lequan, son günlerde, Pekin’in terörist olarak tanımladığı ayrılıkçı Uygurları tutuklamaya hazırlandıklarını açıkladı. Çinli yetkili şöyle dedi:

“Çin’i bölmeye, anavatanın bütünlüğüne son vermeye çalışan unsurlar, ulusal güvenliği ve etnik grupların çikarlarını tehlikeye sokmaktadır. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun bu gibi ciddi suçları işleyenlere karşı sert önlem alınır. İşte biz de bu tür önlemler almaya hazırlanıyoruz.”

Bazı Uygur liderler Şincan bölgesinde daha geniş özerklik isterken özellikle dış ülkelerdeki Uygur eylemciler, bölgenin Çin’den tam bağımsızlık elde etmesi için çalışıyor.

Uygurların bağımsızlığını savunan Doğu Türkistan İslami Hareketi adlı grup, Çin makamları tarafından, bombalı saldırılar ve şiddet içeren protesto eylemleri düzenlemekle suçlanıyor. Amerika Dışişleri Bakanlığı da bu grubu 2002 yılında terörist örgütler listesine aldı. Ancak bu grubun o yıldanberi genellikle sessiz kaldığı biliniyor.

Avustralya’da sürgünde yaşayan Uygur lider Ahmet İgamberdi, kendisini geçen yıl ilan edilen sürgündeki Uygur hükümetinin başkanı olarak tanıtıyor. İgamberdi, son günlerdeki tutuklama ve uyarıları, Pekin hükümetinin, terörle mücadele yasalarını kullanarak Uygurları baskı altına almaya ve kültürlerini yok etmeye kararlı olduğunu gösteren işaretler olarak niteliyor:

“Çin hükümeti bazı Uygurları terörist diye tanımlıyor. Ancak bu bir bahaneden ibaret. Çin hükümeti Uygur halkına karşı soykırım uyguluyor. Kültürel, dini ve ekonomik soykırım.”

Uygurlar, Çin’in, ulusal asimilasyon politikasıyla Uygur kültürünü yoketmeye çalıştığını savunuyor. Pekin hükümetinin, ülkenin azınlıkların yaşadığı diğer bölgelerine olduğu gibi Şincan’a da çoğunluktaki etnik Han grubuna bağlı Çinlileri yerleştirmesi ve bu bölgelerde, resmi devlet dili olan Mandarin Çincesinin öğretilip kullanılmasını zorunlu hale getirmesi Uygurların tepkisini çekiyor.

Şincan Komünist Parti lideri Wang Lequan son açıklamasında, şu anda Amerika’da sürgünde yaşayan Uygur eylemci Rabiya Kadir’i, teröristlerle komplo hazırlayarak, 1 Ekim’deki yıldönümü sırasında olay çıkartmaya çalışmakla suçladı.

Bayan Kadir bu suçlamayı reddediyor. Çin’de başarılı bir iş kadını olan Rabiya Kadir, Amerika’da bulunan kocasına bazı gazete küpürleri göndererek devlet güvenliğini tehlikeye soktuğu gerekçesiyle beş yıl süreyle hapsedilmişti. Amerikan hükümetinin girişimlerinden sonra Rabiya Kadir, bu yılın Mart ayında Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’in Çin’e yaptığı ziyaretten hemen önce Çin makamları tarafından serbest bırakılmıştı.

XS
SM
MD
LG