Erişilebilirlik

28 Temmuz 2005: ABD Enerji Yasası Mercek Altında


“Türkiye’nin Müslüman, Hıristiyan ve Yahudileri barındıran çok kültürlü geçmişi, Prenses adalarında yaşıyor.” Christian Science Monitor muhabiri Yigal Schleifer, İstanbul’daki adaların her yaz farklı etnik ve dini kökenlere sahip insanlara ev sahipliği yapmasını, bu sözlerle anlatıyor. Schleifer, cami, kilise ve sinagogların yan yana bulunduğu Adalar’ı bir vahaya benzetiyor.

"Etnik azınlıklar, İstanbul’daki sayıları giderek azalsa da, hala her yaz Adalar’a akın ediyor. Böylece, bir zamanlar başkent olan İstanbul’un çok kültürlülük geleneğinin belki de son örneğini yaşatmaya devam ediyorlar. Son dönemde azınlık sorunlarıyla uğraşan bir ülkede, Marmara denizindeki bu vahalar giderek yok olan bir yaşam tarzının ender örneklerinden birini oluşturuyor."

Washington Post, Kongrenin gündemindeki enerji yasasını mercek altına alıyor. Yasa tasarısının çevreye duyarlı bir anlayışla hazırlandığını ve enerji tasarrufunu teşvik ettiğini belirten gazete, bununla birlikte tasarıda küresel ısınmayı azaltacak önlemlere yer verilmemesinin önemli bir eksiklik olduğunu vurguluyor:

"Hiç kuşkusuz, iklim değişikliği ve otomobillerin petrole bağımlılığı gibi bu tasarıda yer almayan önemli sorunlar, gelecekte yeniden karşımıza çıkacak. Enerji tasarrufuna ilişkin önlemler ise yıllar önce gündeme getirilebilirdi. Ancak gelinen noktada yapılacak fazla bir şey yok. Bundan sonra Kongre liderleri, ülkenin uzun vadeli enerji ihtiyaçlarını dikkate almalı ve daha iyi hazırlanmış bir yasal düzenleme üzerinde çalışmaya başlamalıdır."

New York Times ise enerji yasa tasarısına daha sert eleştiriler yöneltiyor ve hazırlanan yasanın, daha güvenli bir enerji politikası oluşturacağı tezinin doğru olmadığını savunuyor. Tasarının ithal petrole bağımlılığı azaltmayacağını ve küresel ısınma sorununa çözüm getirmediğini kaydeden gazete, bütün bu eksikliklerden Bush yönetimini sorumlu tutuyor:

"Tasarıda yer alan ve yeni enerji teknolojilerinin geliştirilmesini öngören iki düzenleme, uzun vadede daha da önem kazanabilir. Bunlardan ilki, tarım ürünlerinden biyoyakıt elde edilmesini ve ticari kullanıma sunulmasını öngören madde. Böylece gelecekte tahıllardan elde edilen etanol, benzinin yerini alabilir. İkincisi ise, kömürü gaza çevirerek, küresel ısınmanın en önemli nedeni olan karbondioksit emisyonunu önleyecek düzenleme. Ancak bu iki düzenlemenin başarıyla uygulanabilmesi için yönetimin bu alanlara yatırım yapması gerekiyor. Bu da, mevcut yönetimin şimdiye kadar izlediği enerji politikasından daha cesur bir politika izlenmesini gerektiriyor."
XS
SM
MD
LG