Erişilebilirlik

25 Temmuz 2005: Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Washington Post'u Eleştiriyor


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın uluslararası haber kuruluşlarını PKK’yı terörist olarak tanımlamadıkları için eleştirmesinin ardından Türkiye’nin Washington büyükelçisi Faruk Loğoğlu da benzer bir eleştiriyi Washington Post gazetesine yöneltiyor. Loğoğlu, gazetenin okuyucu mektupları köşesinde yer alan yazısında Washington Post’un Kuşadası’nda beş kişinin ölümüne neden olan patlamanın sorumlularından “ayrılıkçılar” ve “gerillalar” diye bahsetmesini eleştiriyor:

"Türkiye, Amerika dışında müttefiklerinden fazla yardım almadan ve demokrasi, hukuk devleti ve insan haklarına saygılı bir çerçevede on yıllardır teröre karşı mücadele veriyor. Bu insanlık dışı eylemlerden “iç savaş” veya “ayrılıkçılık” diye bahsedilmesi, haklı bir mücadele veriyorlarmış izlenimi doğurarak teröristlere cesaret vermektedir. Net bir ahlaki tavır ve kararlılıkla, terörün her türü kınanmadıkça, teröre karşı verilen mücadele başarılı olamaz."

Boston Globe ise, Amerikalı eski büyükelçi Peter Galbraith’in Irak anayasası ve Iraklı Kürtlerin talepleriyle ilgili bir değerlendirmesine yer veriyor. Kürtlerin Amerikan yanlısı ve laik politikalar izlemesine rağmen Washington yönetiminin bu grubun taleplerine kayıtsız kaldığını öne süren eski büyükelçi, Kürt özerkliğinin bölgede İran’ın etkisinin artmasına karşı en önemli engel olacağını savunuyor.

"Amerika, yeni anayasanın hazırlanmasına karışmama tavrını gözden geçirmelidir. Anayasanın içeriği, belirlenen tarihte tamamlanmasından daha önemlidir. Ve başkan Bush, Irak’taki varlığımızın nedeni olarak gösterdiği demokratik değerlerle çelişen bir anayasaya “hayır” demeleri durumunda, Amerika’nın Irak’taki en yakın dostlarını cezalandırmamalıdır."

Christian Science Monitor, Çin’in para birimi Yuan’ı dolara endekslemekten vazgeçmesini tarihi bir gelişme olarak yorumluyor. Pekin yönetiminin aldığı bu kararın Çin’le Amerika arasındaki siyasi ilişkilere de olumlu yansıyacağını belirten gazete, bu adımın atılmasında Çin’in Amerikan petrol şirketi Unocal’ı almak istemesinin de etkili olduğu görüşüne yer veriyor.

"Sabit kur politikasından esnek kur politikasına geçiş, dünyanın en büyük onuncu ekonomisine sahip olan Çin’in artık büyük bir güç olarak küresel mali sisteme girmesi anlamına geliyor. Yuan’ın gerçekten serbest dalgalanmaya bırakılması için, atılması gereken başka adımlar da var. Ama “malî Çin Seddi sonunda yıkıldı. Artık pazar ekonomisinin güçleri, ilerlemeye başlayabilir."

New York Times ise Orta Amerika Serbest Ticaret Anlaşması CAFTA’nın Kongre’de gündeme geleceğini hatırlatıyor ve çeşitli lobi gruplarının serbest ticarete karşı faaliyetlerini yoğunlaştırdığını kaydediyor. Gazete, CAFTA’ya karşı çıkanların Amerikan işçilerini işsizlikten koruma gerekçesini öne sürdüğünü belirtiyor ve Amerikalı işçilerin gerçekten korunmasının gümrük duvarlarını yükseltmekten değil, serbest ticarete uyum sağlamaktan geçtiğini vurguluyor.

"Eğer Cumhuriyetçiler ve Demokratlar, Amerikalı işçilerin küresel ekonomideki rekabet gücünü gerçekten artırmak istiyorlarsa, işçilerin yeniden eğitimine önem vermelidir. Alınan bütün korumacı önlemlere rağmen, tekstil işkolundaki istihdam giderek azalıyor. Beyaz Saray’dan Kongre binasına kadar Washington’daki bütün yetkili kurumlar, işlerini başka ülkelerdeki işçilere kaptıran bu insanlara yardımcı olmanın yaratıcı biçimlerini bulmaya odaklanmalıdır. Bu, siyasi açıdan şu anda Washington’da hüküm süren her şeyden dolayı Çin’i suçlama tavrından çok daha faydalı bir çabadır."

XS
SM
MD
LG