Irak İçişleri Bakanı, “Türk halkıyla ve hükümeti ile, nerede olursa olsun, terörle mücadele için alacağı kararlar doğrultusunda dayanışma içerisinde olacağız,” dedi. El Zübeydi Irak muhabirimiz Can Hasasu’ya verdiği demeçte PKK ile ilgili olarak: “PKK terör örgütüdür ve Irak’tan atılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Irak’a Komşu Ülkeler İçişleri Bakanları Toplantısı için İstanbul’a gelen Irak İçişleri Bakanı Bakır Cebr El Zubeydi, kendisiyle yapılan özel görüşmede, son dönemin hassas konuları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
El Zubeydi, Irak güvenlik kuvvetlerinin henüz asayişi tamamen sağlayacak ve PKK gibi terör örgütlerine karşı kapsamlı operasyonlar düzenleyecek düzeye ulaşmadığını belirtirken; “Eğer ABD, Halkın Mücahitleri'ni, Suriyeli Müslüman Kardeşler'i ve PKK’yı kovabiliyorsa Irak Hükümeti bundan memnuniyet duyacaktır,” dedi.
Söyleşinin tamamını aşağıda okuyabilirsiniz:
Can Hasasu: Amerikalı yetkililer PKK’nın Irak’taki sorumlularının tutuklanması emrini çıkardı.Genelkurmay İkinci Başkanı İlker Başbuğ da, Türkiye’nin ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına istinaden (1373, 1546) kendi güvenliğini sağlamak amacıyla Kuzey Irak’ta varlık gösteren PKK’ya karşı operasyon düzenleme hakkı olduğunu belirtti. Bu konularda sizin görüşünüz nedir ve PKK’ya karşı tutumunuzu öğrenebilir miyiz?
El Zubeydi: Ben resmi olarak ne Türk Genelkurmay İkinci Başkanı’nın demecine ne de Amerikalı yetkilinin beyanına ulaşmış değilim. Dolayısıyla basından bana ulaşan bilgiler üzerine söylenenler hakkında bir demeç veremem. Biz siyasi sorumlular olarak zaten basının beyanları doğrultusunda hareket etmiyoruz. Ben buraya Iraklıların derdini çözmek için geldim. Ben burada her gün camilerde ve yollarda patlayan, kadını ve çocuğuyla masum ıraklıları hedef alan bombalı araçlar konusunu çözmeye geldim. Müslüman ve Arap ülkelerin İstanbul’daki bu toplantısına ülkelerin birbirlerinin içişlerine karışmasını durdurmak için işbirliği yapmaya geldik. Bu noktadan çıkışla, sınırlarımızın
güvenliği için komşu ülkelerin desteğini isterken Türk halkıyla ve hükümeti ile, nerede olursa olsun, terörle mücadele için alacağı kararlar doğrultusunda, dayanışma içerisinde olacağız. Saddam rejiminden bize bazı örgütler miras kaldı. Birincisi Halkın Mücahitleri örgütü, ikincisi PKK ve son olarak ta Suriyeli Müslüman Kardeşler örgütü. Bu kalıntılar çok ağırdır. Irak hükümeti de bu konuyla ilgili adımları, terörün sebep olduğu kan kaybı yüzünden atmış değil. Ayrıca henüz bir anayasanın hazırlanmamış olması, Irak’ta birden çok ülkeye ait güçlerin bulunması gibi nedenler dolayısıyla, irade henüz tam olarak seçilmiş meclisin elinde değildir.
Hasasu: Peki hükümetinizin bu terör örgütleri ile ilgili niyeti nedir ?
El Zubeydi: Diktatör rejimin yıkılmasından sonra oluşturulan ilk geçici hükümetin çıkardığı bir karara göre bu terör örgütlerinin tamamının Irak’tan kovulması öngörülüyordu. Bu karar şu anki hükümetin kararı olarak da kalacaktır. Bir iki aya kadar da bir seçim yapılacak ve bir karar daha alınacak. Eğer ABD Halkın Mücahitlerini, Süriyeli Müslüman Kardeşleri ve PKK’yı kovabiliyorsa Irak hükümeti bundan memnuniyet duyacaktır.
Hasasu: Irak güçleri bunu yapamaz mı?
El Zubeydi: Kesinlikle hayır. Çünkü Irak güvenlik güçleri sıfırdan yapılanmaya başladı. Şu anda Irak güvenlik kuvvetleri için hedeflenen kadronun yalnızca yüzde 25’i hazır. Dolayısıyla bu yapısı itibarıyla ancak Bağdat ve civarında savaşabilecek niteliktedir ve sınırlara uzanması, dar çerçeveli operasyonlar dışında mümkün değildir.
Hasasu: Bir televizyon kanalı, sizinle yaptığı görüşmeye dayanarak, PKK’nın varlığıyla ilgili olarak Irak’ın kuzeyinden, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin sorumlu olduğunu ifade ettiğinize ve bunun daha önceki demeçlerinizle çeliştiğine değindi. Konuyu bir de sizden duyabilir miyiz?
El Zubeydi: Bu haber titiz bir haber değildir. Ben daima televizyonların bu tür hataları yaptığına tanıklık etmekten üzüntü duyuyorum. Bu hatalar çoğunlukla tercümeden kaynaklanıyor. Kimi demeçlerim Arapça’dan Türkçe’ye sonra da İngilizce’ye çevrildi. Sonucun ne olacağını siz de tahmin edebilirsiniz. Bazen de ben İngilizce verdiğim bir demeçte, o dile yeterince hakim olmadığımdan dolayı yanlış anlamalar olabiliyor.
Ben şunu sanıyorum ki çok yakında Irak, Türkiye ve Amerika arasında Washington’da üçlü bir toplantı yapılacak. Duyumlarıma göre çok yakın bir zamanda yapılması planlanan bu toplantıyı bekleyip görelim. Eminim bu toplantıdan Türk hükümetini ve Türk milletini memnun edecek kararlar çıkacaktır. Çünkü artık dünyada terörle mücadeleye karşı olan bir devlet kalmadı. Herkes terörden zarar gördü. 11 Eylül’den Madrit’e, oradan Fransa’ya, Kahire’ye, Tahran’a, Suudi Arabistan'a ve Irak’a gelinceye kadar yaşanan terörün tamamına baktığımızda bunu görürüz. Buna dayanarak diyorum ki, Gelecek Türk halkı ve cumhuriyeti içindir. Çünkü herkes bütün terör örgütlerini ve eylemlerini reddedecektir.
Hasasu: Amerika'nın Suriye’ye yönelttiği suçlamalar ve uyguladığı baskı hepimizin malumu. Bu Irak ve Suriye arasında sınır güvenliği ve teröristlerin geçişleri konusunda, zaman zaman gerginliklerle de ortaya çıkıyor. Türkiye’de yapılan bu toplantı iki ülke arasındaki ilişkilere bir yenilik getirdi mi?
El Zubeydi: Sanıyorum bu toplantıda Irak-Suriye ilişkilerinde bir değişimin başlangıcı yaşandı. Ve sanıyorum önümüzdeki günlerde bazı gelişmelere tanıklık edeceğiz. Tabii bu tarafların iyi niyetine ve birbirlerine sunacakları imkanlara dayanıyor. Bu konuda daha fazla ayrıntı veremiyorum çünkü görüşmeler sürüyor.
Hasasu: Röportajımıza başlamadan önce, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile bir telefon görüşmesi yaptınız. Bu görüşme ile ilgili bize bilgi verebilir misiniz?
El Zubeydi: Sayın Zebari bana Başbakanımız İbrahim El Caferi ile İran’da yürüttükleri görüşmelerle ilgili bilgi verdi. Bu bilgilere göre İran gezisinin sonuçları oldukça olumlu.
Hasasu: Siz İstanbul’daki toplantıdan bahsettiniz mi?
El Zubeydi: Ben de kendilerine İstanbul’daki toplantıyı anlattım. Toplantının ne kadar başarılı geçtiğini ve Türk İçişleri Bakanı'nın bu toplantının gerçekleştirilmesinde oynadığı önemli rolden bahsettim. Özellikle imzalanan kararların, Saddam Hüseyin’in en kısa zamanda yargılanmasıyla ilgili olarak katılımcıların ortak niyetini gösteren altıncı maddesi bizim için çok önemli. Çünkü imzalanan kararlar, İslam ve Arap ülkelerinin konuyla ilgili tavrını ilk kez ortaya koyuyor. Bu da Irak halkı için önemli bir zafer.
