Erişilebilirlik

12 Temmuz 2005: Kuzey Kore - ABD İlişkileri Değerlendiriliyor


Bugünkü Amerikan gazetelerinde, Kuzey Kore’nin nükleer programıyla ilgili çeşitli yorumlar dikkati çekiyor.

Görüşmelerin yeniden başlaması kararı alınmasında hangi unsurların etkili olduğunun bilinmediğini belirten Washington Post, devamla şunları yazıyor:

"Dışişleri bakanı Condoleezza Rice’ın da belirttiği gibi, Kuzey Kore’yle sadece görüşmüş olmak için görüşmenin bir anlamı yok. Bu, sadece Kuzey Kore’nin işine gelen ama Amerika’nın kabul edemeyeceği bir durumu, yani statükoyu sürdürmek anlamına gelir. Amerika görüşmelerde sonuç almayı amaçlayan bir strateji izlemelidir. Aksi taktirde, görüşme masasına geri dönmenin bir anlamı olmayacaktır."

New York Times yazarı Nicholas Kristof ise gelişmeleri Kuzey Kore’ye yaptığı ziyaret çerçevesinde ele alıyor. Kristof, başkent Pyong Yang’dan yazdığı makalede, Kuzey Kore’nin daha önce durdurduğu iki nükleer reaktörün inşasına yeniden başladığını hatırlatıyor ve altılı görüşmelerin Kuzey Kore’ye zaman kazandırmaktan başka bir işe yaramayacağını savunuyor.

"Yeni reaktörlerin hizmete girecek olması, Bush yönetiminin Kuzey Kore’yle bir an önce doğrudan görüşmelere başlamasının önemini artırıyor. Doğrudan görüşmelerin ve Kuzey Kore’ye bazı teşvikler verilmesi konusunda daha net bir politikanın başarılı olacağının bir garantisi yok, ama şu anda izlenen politikadan daha başarısız olması da mümkün değil. Bush’un Kuzey Kore’yle doğrudan görüşmeyi reddetmekteki ısrarı, bölgeyi daha da tehlikeli bir hale getiriyor."

Los Angeles Times da, Kuzey Kore ve Amerika’nın masaya somut önerilerle gelmemesi durumunda görüşmelerin havanda su dövmekten öteye geçemeyeceği görüşünde. Gazete, Kuzey Kore’ye ekonomik yardım ve güvenlik garantisi verilmesi karşılığında, nükleer silahların gözetim altında imha edilebileceğini savunuyor.

"Kuzey Kore, Amerika’nın ulusal güvenliğini tehdit etmemesi durumunda nükleer silaha ihtiyaç duymayacağını açıkladı. Washington da, bu ülkeye karşı düşmanlık beslemediğini duyurdu. Silahsızlanmaya giden yol açılmış gibi gözükse de Kuzey Kore’nin geçmişteki çelişkili açıklamaları, ciddi bir pazarlığa açık olup olmadığı yönünde kuşkulara neden oluyor. Eğer Stalinist rejim taviz vermez ve açık davranmazsa, Bush yönetimi bu tehlikeli rejimi tecrit etmek için diğer ülkeleri işbirliğine zorlamak konusunda daha avantajlı bir duruma gelecektir."

Christian Science Monitor ise Srebrenitza katliamının onuncu yıldönümünde, Sırplara binlerce Boşnagğın öldürülmesinin sorumluluğunu üstlenmeleri çağrısında bulunuyor. Sırbistan ve Karadağ Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği’ne girme çabası nedeniyle bazı savaş suçlularını adalete teslim ettiğini kaydeden gazete, bunun yeterli olmadığını ifade ediyor.

"Katliamın asıl sorumlularının önemli bir kısmı hala yakalanmadı. Bosna Sırp ordusunun savaş dönemindeki komutanı Radko Mladiç ve Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karaziç bunların başında geliyor. Bu kişiler, muhtemelen Sırpların yardımıyla, uzun bir süredir adaletten kaçıyor. Balkanlara gerçek adalet ve gerçek barış gelebilmesi için en azından bu iki Sırp savaş suçlusunun yakalanması şarttır."

XS
SM
MD
LG