Erişilebilirlik

AİHM'de Türban Davası


Abdullah Öcalan’la ilgili kararını geçen hafta veren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Büyük Dairesi yarın da Türkiye açısından önem taşıyan türban konusunu ele alacak.

Leyla Şahin, "derslere başörtüsü takarak girmekte ısrar etmesi üzerine, üniversite yönetimi tarafından kendisine verilen cezanın insan hakları ihlali olduğu" iddiasıyla Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde 1998 yılında dava açmıştı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Şahin'in başvurusu üzerine yaptığı yargılamada, 2004 yılı Haziran ayında üniversitelerin türbanı yasaklamasının hak ihlali olmayacağı yönünde karar vermişti. Leyla Şahin ve avukatları bu karara itiraz etmişler ve davanın esastan yeniden görülmesini istemişlerdi. Bu isteğe 'evet' diyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 17 yargıçtan oluşan Büyük Dairesi, yarın Strasbourg'da bu davayı yeniden görmek için duruşma yapacak.

Daire türban konusundaki kararını yarın vermeyecek. Kararın verilmesinin 8 ile 12 ayı bulabileceği belirtiliyor.

Ankara ise davayı yakından takip edecek. Türkiye konuyla ilgili savunmasını geçen Ocak ayında Büyük Daire’ye yazılı olarak iletmişti. Türkiye’nin savunmasının özünde bir değişiklik olmadığı ancak geçmiştekilere göre “üslup” farklılığı içerdiği ifade ediliyor.

Ankara’da hükümetin mahkemenin kamusal alanda türbana getirilen sınırlamayı haklı bulma olasılığından çekindiği de belirtiliyor.

Bugünkü Cumhuriyet gazetesinde konuyla ilgili bir haberde, hükümetin mahkemenin kamusal alanda türbana getirilen sınırlamayı haklı bulmasından duyduğu endişe nedeniyle, Dışişleri Bakanlığı’nın savunmaya müdahele ettiği iddia ediliyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün uygun bulmaması nedeniyle Şahin davasını Türkiye’nin kazanmasında rol oynayan avukatların temyiz duruşmasında yer almayacağı bildiriliyor. Duruşmada Türkiye’yi temsil edecek Dışişleri yetkilisinin Abdullah Gül’ün verdiği siyasi talimatlar içinde sınırlı bir savunma yapacağı kaydediliyor.

Önceki savunmalardan farklı olarak, türbanın “siyasal simge” ve “kadınlar üzerinde baskı unsuru” olarak kullanıldığı ifadelerine yer verilmeyeceği de belirtiliyor.

XS
SM
MD
LG