Erişilebilirlik

28 Nisan 2005: Suriye'nin Lübnan'dan Çekilmesiyle İlgili Yorumlar


Washington Post, askerlerini çekmesine rağmen Şam hükümetinin Lübnan’da hala ciddi nüfuzu bulunduğunu belirtiyor ve bu nedenle Mayıs sonunda yapılacak seçimlerin büyük önem taşıdığını vurguluyor:

"Lübnan’ın ilerlemesi için, seçimlerden sonra da büyük bir sabır gerekiyor. Ülkenin başarılı bir biçimde yönetilmesi, Suriye’nin askeri varlığı sırasında pek hissedilmeyen din ve mezhep farklılıklarının çok dikkatli biçimde ele alınmasına bağlı. Hizbullah’ın şu ya da bu şekilde silahsızlandırılması ve tamamen siyasi bir harekete dönüşmesi şart. Mülteci kamplarında yaşayan ve bazıları silahlı on binlerce Filistinli için bir çözüm bulunması da gerekecek. Lübnan’ın bağımsızlığını kazanması halkın gücü ve Batı'nın baskısı sayesinde mümkün oldu. İstikrarlı ve demokratik bir düzen kurulması için ise, zaman ve uzlaşma gerekiyor."

New York Times ise yıllarca iç savaşa sahne olan Lübnan’ın farklı etnik ve dini topluluklardan oluştuğunu hatırlatıyor ve buna rağmen istikrarlı bir rejim kurulması durumunda, bunun bütün Ortadoğu için örnek oluşturacağını savunuyor:

"Bunu sadece iyi niyetli bir düşünce olarak görmemek gerekir. Lübnan, farklı dini gruplar arasında hassas dengelerin kurulduğu bir geleneğe sahip. Filistinliler bir zamanlar Yaser Arafat’ın Lübnan’da üslere sahip olduğu dönemdeki gibi tehlike oluşturmuyor. İran ve Suriye’nin desteklediği Hizbullah, kendi ordusunu muhafaza etmekte ısrar ederse, bir tehlike oluşturabilir. Ama Hizbullah’ın bile tamamen siyasi sürece dahil olması mümkün."

New York Post ise Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Irak ve Afganistan savaşlarından gerekli dersi çıkarttığı görüşünde. Gazete, Suriye’nin Lübnan’dan çekilmesinin bütün bölge açısından büyük bir önem taşıdığının da altını çiziyor:

"Suriye’nin Lübnan’dan çekilmesi, tıpkı Irak ve Afganistan’da demokratik seçimler yapılması gibi, bütün bölgeye artık eski kuralların geçersiz olduğu mesajını veriyor. Ayrıca Bush’un Irak politikası Batılı demokratik müttefiklerle ilişkilere zarar verdiyse bile, Suriye politikası tam tersine bu ilişkileri güçlendirdi. Lübnan’ın eski başbakanı Refik Hariri’ye düzenlenen suikast Fransa’nın bile gözlerini açmasını sağladı ve Jacques Chirac Suriye’nin Lübnan’dan çekilmesi konusunda Bush’la birlikte hareket etti. "

Christian Science Monitor ise nükleer silahlanma konusunu mercek altına alıyor. Gazete, nükleer silahsızlanma anlaşmasının pratikte başarılı olmadığını savunuyor ve anlaşmanın uygulanmasından sorumlu olan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun da yetersiz kaldığını belirtiyor:

"Amerika aleyhtarı bazı ülkeler kendilerini savunmak için nükleer silah edinmek isteyebilir. Hem bu ülkelerin hem de Amerika’nın kaygılarını dikkate alan daha sert bir nükleer silahsızlanma anlaşması sağlanmalıdır. Bu anlaşmanın uygulanması için daha fazla yetkiyle donatılan bir denetim organı kurulmalıdır. Amerika ve diğer ülkeler ancak bunlar yapıldıktan sonra nükleer silahlanma tehdidini ortadan kaldırabilir. Hatta uzun dönemde nükleer silahların imha edilmesi bile mümkün olabilir."
XS
SM
MD
LG