Erişilebilirlik

12 Nisan 2005: Türk - Amerikan İlişkileri ve Yeni Irak Yönetimi


Washington Times muhabiri Andrew Borowiec, Lefkoşe mahreçli haberinde Türkiye’nin Amerika’yla bozulan ilişkileri onarma çabası içinde olduğunu yazıyor. Türk hükümetinin Afganistan ve Irak’taki bazı operasyonlar için İncirlik üssünü Amerikan uçaklarına açmayı planladığını aktaran muhabir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da Mayıs ayındaki İsrail gezisinden sonra Amerika’ya gitmek istediğini belirtiyor.

"Diplomatlara göre, Başbakan Erdoğan, mevcut gerginliğin uzamasının zarar vereceği kaygısıyla Washington’la ilişkileri geliştirmek istiyor. Erdoğan diplomatlarla yaptığı son görüşmelerde, Türkiye ile Washington’un bölgedeki ortak hedeflerini, özellikle de İran’ın nükleer güç olmasına karşı muhalefeti vurgulamaya başladı. Ayrıca geçen ay Washington’a giden AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan, Erdoğan’ın Amerika’nın Ortadoğu ve Orta Asya’daki politikalarına destek mesajını iletti."

Boston Globe gazetesi, Irak’taki farklı grupların yeni yönetim konusunda uzlaşmasının uzun sürdüğünü hatırlatıyor ancak yıllarca diktatörlük yönetimi altında yaşayan bir ülkede bunun normal kabul edilmesi gerektiğini belirtiyor.

"Sisteme yabancılaşmış Kürtleri federal bir Irak içinde tutmak, eski ayrıcalıklarını kaybetmelerine rağmen Sünni Arap azınlığı siyasi sürece katılmaya ikna etmek ve anayasada dinin rolüne ilişkin sıkıcı tartışmayı sonuçlandırmak için büyük bir sabır gerekiyor. Iraklılar kadar Irak siyasi yaşamına karışmamayı öğrenmesi gereken Bush yönetiminin de sabırlı olması şart. "

Washington Post, Hoover Enstitüsü'nden iki akademisyenin, Amerika’da Ortadoğu ve İslamiyet’e ilişkin bilgisizliği ele alan bir makalesine yer veriyor. Bu cehaletin Amerika’nın ulusal güvenliği açısından da tehdit oluşturduğunu savunan akademisyenler, soğuk savaş döneminde olduğu gibi terörle savaşta da savaşın askeri olmayan unsurlarının daha büyük bir rol oynayacağı görüşünde.

"Amerika, komünizme karşı onlarca yıl süren mücadelede eğitim ve istihbarata milyarlarca dolar yatırım yaptı. Amerikan hükümeti Sovyet araştırma merkezlerini finanse etti, Rusça ve diğer Doğu Avrupa dillerinde eğitime burs sağladı, öğrencilerin güvenlik ve Rus kültürü konularında uzmanlık kazanması için destek verdi. Bugün de üniversitelerimizde Arapça, Farsça, Türkçe ve İslam eğitimini artırmak ve yurtdışında özgürlüğün yayılmasına katkıda bulunacak kişileri eğitmek, Amerika’nın çıkarları açısından yapılması gereken bir iştir."

Christian Science Monitor ise, Çin ve Japonya arasında gerginleşen ilişkileri değerlendiriyor. Gazete, son yıllarda iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin artmasına rağmen, son haftalarda Çin’de yapılan Japonya karşıtı gösterilerin tarihsel düşmanlığın ne kadar derin olduğunu gösterdiğini yazıyor.

"Japon liderler Japonya’ya normal bir ülke olarak davranılmasını, savaş geçmişinin unutulmasını, askeri varlıklarının kabul görmesini ve uluslararası bir saygınlık kazanmayı istiyor. Ülkelerini bir arada tutmaya çalışan Çinli liderler ise, Japonya’yı körükledikleri milliyetçi akımların hedefi haline getirmeye çalışıyor. Bu arada, gösterilerin kendilerini hedef almadan kontrol altına alınması gerektiğinin de bilincindeler. İki ülkeyi birleştirecek unsur ise giderek artan ekonomik bağımlılık. İki ülke arasındaki her gerginlik iş dünyasının uyarılarını da beraberinde getiriyor ve geleceklerinin milliyetçi söylemlerde değil refahın geliştirilmesinde yattığını daha iyi anlıyorlar. "

XS
SM
MD
LG