Erişilebilirlik

5 Nisan 2005: Mersin'deki Nevruz Gösterileri Değerlendiriliyor


Christian Science Monitor muhabiri Yigal Schleifer, Mersin’de Nevruz gösterisi sırasında Türk bayrağının yakılmak istenmesi sonrasında Türkiye’de milliyetçiliğin yükselişe geçtiğini yazıyor. Haberde, Anayasa mahkemesinin yabancılara toprak satışını iptal etmesi, Hitler’in Kavgam kitabının en çok satanlar listesinde başı çekmesi ve ordunun sesinin yeniden duyulmaya başlaması da Türkiye’nin kendi içine dönmesine örnek olarak gösteriliyor.

"Türklerin çoğu, AB müzakerelerinin sonuçsuz kalacağına inanıyor. Ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği için Kıbrıs’ta, Ermenilerin 1915 yılında Osmanlılar tarafından soykırıma uğradığı iddiasını kabul etme ve Avrupa Birliği’nin azınlıklarla ilgili baskılarına boyun eğme gibi tek yanlı tavizler vermek zorunda kalacağı yönünde bir kaygı da var. Milliyetçiliğin yükselişi, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin oluşturduğu hükümetin, kendisini reform yolundan uzaklaştıran iç sorunlar yasadığı bir döneme denk geliyor."

Washington Post gazetesi muhabirlerinden Karl Vick de, Mardin’in Midyat ilçesinden yazdığı haberde, bir zamanlar bu ilçede yaşayan Ermenilere artık rastlanmadığını, ilçenin etnik gruplarından geriye sadece 100 Süryani ailesi ile 15 Yezidi’nin kaldığını belirtiyor. Haberde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarından itibaren Türk kimliği dışındaki kimlikleri inkar ettiği savunuluyor ve Midyat’taki etnik grupların yok olmaya yüz tutması buna kanıt gösteriliyor.

"Güneydoğu’da Kürtlerin etnik kimliklerini korumak istemeleri, 1990’lı yıllarda, çoğu Kürt olmak üzere 30 binden fazla insanın öldüğü ayrılıkçı savaşa yol açtı. Çatışma, diğer azınlıkları da etkiledi. Dini bir azınlık olarak Asuriler hem Kürt gerillaların hem de hükümetin gizlice silahlandırdığı radikal İslamcı Hizbullah’ın baskısıyla karşılaştı. Resmi rakamlara göre Türkiye’de 1985 yılında 22,632 Süryani vardı. Bu sayı 15 yıl sonra 423’e düştü."

New York Times gazetesi ise, baş makalelerinden birinde Afganistan’daki haşhaş üretimini ele alıyor. Dünyadaki kaçak haşhaş üretiminin yüzde 87’sinin Afganistan’da gerçekleştirildiğini belirten gazete, bunun sadece uyuşturucu ticaretini teşvik etmekle kalmadığını, demokrasinin gelişmesi önünde de engel oluşturduğunu vurguluyor.

"Amerika’nın Afganistan’ı işgalinden sonraki üç yıl içinde, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele Bush yönetiminin öncelikleri arasında değildi. Afganistan’da birkaç kez ertelenen parlamento seçimlerinin Eylül ayında yapılması bekleniyor. Seçimin başarılı olması için ülkenin büyük bir kısmının merkezi yönetimin kontrolü altında olması şart. Bu da uyuşturucu kaçakçılarının servet ve güçlerinin ellerinden alınmasını gerektiriyor."

Los Angeles Times Birleşmiş Milletler’in Çevre Raporunu değerlendiriyor. Rapora göre 50 yıl içinde bir milyar yoksul insanın temiz hava, içme suyu ve diğer doğal kaynaklardan mahrum hale geleceğini hatırlatan gazete, bu felaket senaryosuna karşı derhal harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyor.

"Birleşmiş Milletler raporu, çizdiği karanlık tabloya rağmen, teknolojinin, kötülüklerin olduğu kadar gelişmenin de bir aracı olduğunu belirtiyor. Rapor çevre sorunlarının çözümünde piyasa mekanizmalarına da yer vererek, Birleşmiş Milletler’i, Bush yönetimiyle daha yakın bir çizgiye getiriyor."

XS
SM
MD
LG