Erişilebilirlik

28 Şubat 2005: Mübarek’in, Rakiplerinin Mısır Devlet Başkanlığına Aday Olma İzni Değerlendiriliyor


Washington Post, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in, devlet başkanlığı için başka adayların da yarışmasına izin verme kararını değerlendiriyor. Filistin ve Irak’taki seçimlerin yanı sıra Bush yönetiminin baskısının da bu kararın alınmasında etkili olduğunu savunan gazete, Mübarek’in bu kararının gerçek bir demokratik reform anlamına gelmeyebileceğini vurguluyor. Gazete, Mısır liderine demokrasi konusundaki ciddiyetini göstermesi için, cezaevindeki muhalif lider Ayman Nur’u serbest bırakması çağrısında bulunuyor.

"Bazı muhalif liderler, devlet başkanının görev süresini iki dönemle sınırlandıracak bir anayasa değişikliğine gidilmesini ve böylece Mısır’ın fazlasıyla ihtiyaç duyduğu rejim değişikliğini sağlama almayı öneriyor. Ancak Mübarek ister aday olsun, ister olmasın Bush yönetimi bu reformun bir saçmalık değil gerçek bir reform doğurması konusunda demokratik muhalefete destek vermelidir. Bunun için de partilerin ve adayların kayıt yaptırmasının kolaylaştırılması, olağanüstü halin kaldırılması, muhalefetin televizyondan yararlanabilmesi, gazete çıkartabilmesi ve toplantı yapabilmesi sağlanmalıdır."

Christian Science Monitor de, Hüsnü Mübarek’in ilk kez devlet başkanlığı seçimine rakiplerin katılımıyla gireceğini hatırlatarak, Mısır liderinin ne ölçüde bir rekabete izin vereceğini sorguluyor. Sadece resmi partilerin adaylarının seçime katılabileceğini kaydeden gazete, Müslüman Kardeşler’in yarış dışı kalacağını vurguluyor. Christian Science Monitor de, Washington Post gibi, Mübarek’ten cezaevindeki muhalif lider Ayman Nur’u serbest bırakmasını istiyor.

"En kalabalık Arap ülkesinde serbest bir seçim düzenlenmesi, Ortadoğu açısından Ocak ayındaki Irak seçimleri kadar büyük önem taşıyor. Ancak Mübarek’in bu girişimi bazı belirsizlikleri de içeriyor. Mübarek, daha kısa bir süre önce, siyasi reformlar için “beyhude bir çaba” tanımlamasını kullanmıştı. Ayrıca Mübarek, adayların devlet denetimindeki basından yararlanması veya gösteri yürüyüşü düzenlemesi konusunda bir vaatte bulunmadı. Mübarek, devlet başkanının görev süresine sınır getirmeyen anayasada bir değişiklik talebinde de bulunmadı."

Boston Globe ise, Beyrut’ta yayımlanan Daily Star gazetesinin editörü Rami Huri’nin bir makalesine yer veriyor. Eski başbakan Refik Hariri’nin öldürülmesinden sonraki gelişmeleri değerlendiren Huri, Suriye - Lübnan ilişkilerinin Amerika’nın Arap dünyasına siyasi müdahalesi açısından önemli bir sınavdan geçtiğini belirtiyor. Yazar, Suriye ile İran’ın stratejik ittifak oluşturmasının durumu daha da karmaşıklaştırdığını vurguluyor.

"Yeni durumun en çarpıcı niteliği, gelişmelerin öncelikli olarak Suriye’nin Lübnan’dan çekilmesi süreciyle Suriye ve Lübnan içindeki reformları hızlandırabileceğidir. Ancak gelişmelerin ikinci ve daha önemli boyutu ise, Suriye’nin çekilmesi ve daha hızlı bir reform sürecine girmesinin, Amerika ile müttefiklerinin Suriye, Suudi Arabistan, Sudan ve Mısır gibi ülkelere baskı yapmayı sürdürmesi konusunda cesaret verip vermeyeceğidir."

Los Angeles Times Hindistan ile Pakistan’ı bir çok kez savaşın eşiğine getiren Keşmir sorununu inceliyor. İki nükleer güç arasında, Keşmir konusunda son dönemde olumlu gelişmeler yaşandığını hatırlatan gazete, bu konuda daha atılması gereken adımlar olduğunu vurguluyor.

"Pakistan’ın, teröristlerin Hindistan’a geçişine engel olmayı sürdürmesi gerekiyor. Hindistan’ın da on yıllardır acı çeken Keşmirlilere verdiği desteği artırması gerekiyor. İki ülkenin, ticari konular ve kazara yaşanabilecek nükleer silahların ateş almasına karşı alınacak önlemler gibi konularda görüşmeleri sürdürmesi lazım. Keşmir’de hizmete girmesi üzerinde anlaşılan otobüs seferi, küçük bir adım gibi görülebilir ama bu adım kalıcı bir ateşkes sağlanması yönünde önemli bir gelişme olabilir."

XS
SM
MD
LG