Erişilebilirlik

'Türk-Yunan Medya Konferansında Bazı Tabuların Yıkıldığını Gördük'


Atina’da geçen hafta sonu toplanan Üçüncü Türk-Yunan Medya Konferansı Yunan medyasının tabuları kırmaya ve Türk “fobisinden” kurtulmaya başladığını göstermesi bakımından önemliydi.

İlk kongreyi 5 yıl önce Atina’da toplamıştık. Buluşma Türkiye’yle Yunanistan arasındaki yakınlaşmanın ilk kilometre taşlarından biriydi. Açılışa yakınlaşmanın mimarları olan, dönemin Dışişleri Bakanları Yorgo Papandreu’yla İsmail Cem de gelmişti. Ama konferansta eksik olan, Yunan medyasının önde gelenleriydi. Ne birinci konferansa ne de İstanbul’da düzenlediğimiz ikincisine Yunan gazetelerinin yöneticileri gelmediler. Katılanların çoğunluğu zaten yakınlaşmaya inanan gazetecilerdi.

Atina’da topladığımız bu son konferansta ise ilginç bir tablo ortaya çıktı. Konferansa iilk kez Yunan medyasının kaptan köşkünde oturanlar yöneticiler geldi. Bunlardan biri Yunan basınının amiral gemisi sayılan Ta Nea’nın genel yayın yönetmeni Pandelis Kapsis’ti.

Kapsis, bir dönemde milliyetçi söylemleriyle Türk siyasetçilere kök söktüren Dışişleri bakan yardımcısı Yannis Kapsis’in oğlu. Ama Yunanistan’da yaşanan değişime öylesine çarpıcı bir ayna tuttu ki, geçmişte esen sert milliyetçi fırtınaları bilenler oldukça şaşırdı.

Kapsis, Yunan kamuoyundaki değişimin Kardak krizinde başladığını vurguluyor ve değişimi şöyle anlatıyor :

‘’Başbakan Simitis, Parlamentoda krizi durdurdukları için Amerikalılara teşekkür ettiği gün hepimiz şok olduk. Bu Yunan siyasetinde büyük bir tabuydu. Ama bu bile, Başbakanlık koltuğunu kaybetmesine yol açmadı.Yunan bayrağını Imia’dan (Kardak) indirdiği halde, askeri çatışmaya girmediği için Yunanlılar Simitis’i destekledi. Artık Yunanlılar bırakın büyük savaşı, küçük bir askeri çatışma bile istemiyor. Barış istiyorlar. Günlük yaşantılarını iyileştirmek istiyorlar. Bu nedenle Papandreu halktan destek aldı. Şimdi bir siyasetçi çıkıp Türkiye’yle çatışmayı savunsa arkasında bir kişi bile bulamaz..’’

İşte böyle diyor Ta Nea’nın genel yayın yönetmeni. Hem Yunan halkının hem de siyasetçilerin Türkiye’yle uzlaşmaya hazır olduklarını belirtiyor. Ayrıca, Kıbrıs’ın Çekler ve Slovaklar gibi da kadife ayrılığa gittiğini, Rum halkının referandumda ilk adımı attığını söylüyor.

Konferansa katılanlardan biri de Kardak kayalığına bayrak diken Antenna TV’nin Genel Müdürüydü. Diğerleri ise, yıllarca Türklere “Barbar” diye saldıran sağın milliyetçi gazeteleri Elefteros Tipos ve Apoyevmatini’nin Genel Yayın yönetmenleri. Hepsi de Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine destek verdiler ve sorunların çözümü için uzlaşmadan yana tavır koydular. Konferansta konuşan devlet televizyonu genel müdürün teklifi ise çok ilginçti.. Fransız ve Alman televizyonlarının yaptığı gibi halkı daha da yakınlaştırmak için ortak programlar önerdi, hatta Paralel Tarih adında bir belgesel hazırlanmasını bile teklif etti.

Ancak konferansta ilginç bir çelişki de yaşadık. Yönetecileri oradaydı ama Yunanlı yazarlar, muhabirler ve foto muhabirleri salonu doldurmaktan çok uzaktı. Hatta Mehmet Ali Birand, ‘’Nerede Yunanlı gazeteciler? Biz hafta sonumuzu bırakıp geldik. Neden salonu doldurmadılar?’’diye biraz sitem etti ama haklıydı. Konferans Yunan medyasında tabuların kırılmaya başladığının güçlü işaretlerini ortaya koydu ama yıllarca milliyetçi bakışla yazılar yazan Yunanlı gazeteciler hala değişime ayak uydurmakta zorlanıyorlar.

XS
SM
MD
LG