Erişilebilirlik

14 Ocak 2005: 'Önleyici Savaş Doktrini' Tartışmaları Sürüyor


New York Times, Ukrayna Devlet Başkanı Leonid Kuchma’nın görevini Viktor Yuschenko’ya devretmeden önce Irak’taki Ukrayna birliklerinin çekilmesi kararnamesini imzalamasını sürpriz olmayan bir gelişme olarak değerlendiriyor. Ukrayna askerlerinin Irak’tan çekilmesinin askeri açıdan fazla bir önem taşımadığını vurgulayan gazete, bunun siyasi yankısının daha önemli olacağını vurguluyor. Daha önce Macaristan, Filipinler ve İspanya’nın Irak’taki askerlerini çektiğini hatırlatan gazete, bir çok ülkenin de önümüzdeki aylarda asker sayısında indirime gitmeyi planladığını vurguluyor.

"Bu ülkelerin büyük bir kısmının asker katkısı sembolik bir düzeyde. Ancak Bush yönetimi, savaşa uluslararası operasyon görüntüsü vermek amacıyla söz konusu ülkelerin desteğini almak için yalvarma veya tehdit yöntemini kullanarak büyük bir siyasi çaba harcamıştı. Ukrayna hükümeti de koalisyondaki diğer bir çok ülke gibi, Washington’la iyi geçinmenin potansiyel faydalarıyla isteği reddetmenin muhtemel maliyetini değerlendirdi ve kısa bir süre için asker göndermeye karar verdi. Amaç, görüntüyü kurtarmak olunca, elinizde sadece bir dekorla kalırsınız."

USA Today ise, Irak’ta kitle imha silahı aranmasına sessiz sedasız son verilmesi kararının önleyici savaş doktrininin yeniden gözden geçirilmesini gerektirdiği düşüncesine yer veriyor. Irak savaşının maliyetinin 100 milyar doları aştığını, 1350 Amerikan askerinin öldüğünü, müttefiklerle ilişkilerin bozulduğunu ve Irak’ın bir iç savaş tehlikesine sürüklendiğini kaydeden gazete, önleyici savaş doktrini yerine daha farklı yaklaşımların öne çıkarılmasını savunuyor.

"Irak’ta durumu kurtarmaya çalışan Amerika, İran Kuzey Kore ve diğer yerlerden kaynaklanan sorunlarla da karşı karşıya. Bu kapalı rejimlerin silah programlarıyla ilgili olarak içeriden sağlanan bilgiler de en az Irak’la ilgili geçmişte sağlanan bilgiler kadar yüzeysel. Diplomasi, yoğun görüşmeler ve silah denetimleri gibi yaklaşımlar bütün sorunları çözecek sihirli bir formül değil. Ama diğer ülkelerle birlikte, hepsi birden kullanıldığında bu yöntemler anlamlı olabilir. Irak’taki silah fiyaskosu önleyici savaş doktrininin ancak son çare olarak ve somut kanıtların bulunduğu durumlarda geçerli olacağını gösteriyor."

Boston Globe da, önleyici savaş doktrini kapsamında muhtemel hedef ülkelerden biri olan Kuzey Kore ile Washington arasındaki ilişkileri ele alıyor. Başkan Bush’un Beyaz Saray’daki ilk döneminde Kuzey Kore ile diyalog yöntemini öne çıkarmamasını bir hata olarak değerlendiren gazete, ikinci dönemde bu hatanın düzeltileceğine yönelik bazı gelişmeler yaşandığına dikkat çekiyor.

"Son günlerde Kuzey Kore politikasında bir değişiklik başlayacağı yönünde umut verici bazı gelişmeler yaşandı. Bu olumlu gelişmelerden birisi dışişleri bakanlığında yaşanan bir görev değişimiydi. Diğeri ise önde gelen Kongre üyelerinin Kuzey Kore ziyaretiyle ilgili. Ancak Bush, Kuzey Kore’nin giderek daha da artan nükleer silah tehdidine karşı politikasını değiştirmedikçe bu gelişmeler ne kadar umut verici olsa da, sonuç alıcı olmayacaktır."

Washington Post’da ise İsrail eski adalet bakanı ve Oslo barış sürecinin mimarlarından Yossi Beilin’in Filistin seçimleriyle ilgili bir makalesi dikkat çekiyor. Seçimi kazanan Mahmud Abbas’la 1995 yılında görüşmelere zemin oluşturacak bir metin üzerinde mutabakata vardığını hatırlatan İsrailli siyasetçi, yeni Filistin liderinin ılımlı biri olduğu görüşüne karşı çıkıyor ancak Abbas’ı bir Filistin devletinin İsrail’i yıkarak değil onunla uzlaşarak kurulabileceğini diğer Filistinlilerden daha önce kavrayan bir politikacı olarak tanımlıyor.

"Abbas’ın Filistin Yönetimi’nin başına seçilmesi bize az rastladığımız bir fırsat sunuyor. Ancak hiçbir şey yapmadan Abbas’ın adım atmasını beklersek, bu fırsatı kaçırırız. Abbas’ın koşulları değiştirmesi için bizim kenarda oturmamıza değil, sahneye çıkıp birlikte oynamamıza ihtiyacı var."

XS
SM
MD
LG